DOLAR

32,3319$% 0.24

EURO

35,1067% -0.08

STERLİN

41,0463£% 0.06

GRAM ALTIN

2.295,47%0,81

ÇEYREK ALTIN

3.953,00%-0,62

TAM ALTIN

15.813,00%-0,62

ONS

2.208,63%0,64

BİST100

9.038,39%2,63

BİTCOİN

2279175฿%0.56567

a
alan18-kopya
ak-parti
ak-parti

Hat sanatı ile savaşın yaralarını sarmaya çalışıyorlar

İç savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Gaziantep’e yerleşen Suriyeli Hasna Tahhan ve Muhyiddin El Bedinciki çifti, bir yandan hat sanatını yaymaya, bir yandan da savaşın iç dünyalarında oluşturduğu yaraları sarmaya çalışıyorlar.

İç savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Gaziantep’e yerleşen Suriyeli Hasna Tahhan ve Muhyiddin El Bedinciki çifti, bir yandan hat sanatını yaymaya, bir yandan da savaşın iç dünyalarında oluşturduğu yaraları sarmaya çalışıyorlar.

Suriye’de  2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Halep’ten 2014 yılında Gaziantep’e göç eden Hasna Tahhan ve Muhyiddin El Bedinciki çifti, savaşın iç dünyalarında oluşturduğu yaraları hat sanatıyla tedavi ediyor. Kendilerine savaştaki zor günleri unutturan Gazianteplilerin misafirperverliğine karşılık olarak onlara hat sanatını öğreterek teşekkür ettiğini söyleyen El Bedinciki’nin hedefi Gaziantep’te bu sanatın yayılmasını sağlamak.

Suriye’de yaşadıkları süre boyunca bu sanatı icra etmediğini belirten Hasna Tahhan eşi sayesinde hat sanatını öğrendiğini ve bu sayede savaşın izlerini silmeye çalıştığını söyledi.

Savaşın acısını ve çocuklarına olan özlemini hatla bastıran Tahhan ve El Bedinciki çifti, yarısını atölyeye dönüştürdükleri 10 metrekarelik yatak odalarında sırt sırta verip hat çalışarak kokusu burunlarında tüten Halep’e dönecekleri günü beklediklerini ifade ettiler.

 “ACILARIMI HAT ÇALIŞARAK UNUTTUM”

Geçmişi çok eskiye dayanan hat sanatıyla ilgili Suriye’de çok sayıda sergiye ve etkinliğe katıldığını belirten Hasna Tahhan, savaştan dolayı Gaziantep’e göç etmeleriyle birlikte ruhsal anlamda sorunlar yaşadığını belirterek,  “Suriye’deyken boş vaktim hiç yoktu. Burada yaşadığım boşluk bana her biri ayrı bir ülkede olan çocuklarımı ve torunlarımı hatırlattı. Yine terk ettiğim akrabalarımı da hatırlattı. Harekete geçmem lazımdı. Ne öğrenecektim? Yanımda eşim yani hocam vardı. Bana “hat sanatını öğret” dedim. Hat sanatını Rika hattından öğrenmeye başladım. Zor koşullar içinde öğrendim. Yani kolay bir ortamda öğrenmedim, sıfırın altından başladım. Hat sanatına devam edip gece gündüz bu durumu severek aşkla hat çalıştım. Bu sayede uzaktaki çocuklarımı ve acılarımı unutmaya çalıştım. İnsan çocuklarını unutmaz ama bu uğraş ile içinde olduğum boşluğu doldurmaya çalıştım. İlk olarak kalem tutmasını öğrenerek Rika hattını sonra Divani ve Sülüs hattını öğrendim. Sülüs hattı zor bir hat. Ama çok şükür zorlukları geçtim, eşim hattımı beğendi ve bana hat icazeti verdi” dedi.

“ESERLERİMLE SERGİLERE KATILIYORUM”

Gaziantep’i, Halep’e yakın olmasından dolayı tercih ettiklerini aktaran Tahhan, eşi gibi kendisinin de artık öğrencileri olduğunu başkalarına hat öğrettiğini anlatarak, “Tüm işlerim çalışmalarım gönüllülük esasında. Çevremdeki insanlara hattan hediyeler veriyorum. Çalışmalarımı sergilerde sergiledim. Şu an İstanbul’da bir sergim var. Hatta levhalarımı Temmuz ayında  İstanbul’da açılacak sergi için hazırladım. Ayrıca Gaziantep’te de iki sergiye katıldım. Levha ve tezhip üzerinde çalışıyorum” diye konuştu

 “4 GAZİANTEP’Lİ TALEBEYE HAT İCAZETİ VERDİM”

Hat sanatını 13 yaşında dayısından öğrenmeye başladığını anlatan El Bedinciki, 1977 yılına kadar aldığı eğitimlerin sonunda hat icazeti alabildiğini söyledi.

Gaziantep ile Halep’in havasının birbirine çok benzer olduğunu, bu nedenle ülkelerinden çıktıklarında Gaziantep’e geldiklerini dile getiren El Bedinciki, “Suriyeli ve Gaziantepli talebelere hat dersi verdim. Halep’te iken levhalarımda tezhip çalışıyordum fakat onlar Fatımî üslubuydu. Türk usulü tezhibi çok seviyorum fakat Halep’te bu üslup üzerine bir kurs yok. Buraya gelince Türk üslubu tezhip öğrenmeye başladım. Bu üslubu öğrenmeye başlayalı 9 ay oldu. Şu an Allah’a şükür tezhip öğreniminde önemli bir yol kat ettim. Hat sanatında levhalarda dini ibareler, Kur’an-ı Kerim’den ayetler ve hadis-i nebeviden ibareler yazıyorum. Ayrıca buraya geldikten sonra Gaziantepli kardeşlerimizin sevdiği ibareleri de yazmaya başladım” şeklinde konuştu.

 “HAT SANATININ YANINDA EBRU SANATI DA YAPIYORUM”

Hattın yanı sıra 25 yıldır ebru sanatı üzerinde de çalıştığını sözlerine ekleyen El Bedinciki, Suriye’de bu sanatın hiç bilinmediğini, kendisinin Halep’te hat sanatı ile ebru sanatını birleştirdiğini vurguladı. Gaziantep’te olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu sözlerine ekleyen El Bedinciki, “Mesela otobüse bindiğimde büyük küçük bana hemen yer gösteriyor. Bu kültür gerçekten çok güzel bir kültür. Ülkemizde savaş devam ediyor. Benim ilk vatanım Suriye ve ikinci vatanım Türkiye. Türkiye’yi çok önceden beri seviyordum ve Allah takdiri Türkiye’de oturmak nasibimde varmış. Burada 5 senedir yaşıyoruz  ve daha 10 sene yaşar mıyız bilmiyoruz.  Gaziantep halkına Suriyeli muhacirleri korudukları için teşekkür ediyorum” dedi.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Limonları sanat eserine dönüştürdü

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.