DOLAR

32,3364$% 0.17

EURO

35,1719% -0.06

STERLİN

41,1281£% -0.04

GRAM ALTIN

2.240,73%-0,11

ÇEYREK ALTIN

4.062,00%-0,02

TAM ALTIN

16.488,00%-0,06

ONS

2.155,26%-0,22

BİST100

8.711,29%-0,08

BİTCOİN

2092507฿%-5.23657

a
alan18-kopya
ali-01
ali-01

45 DERECE SICAKTA 12 SAATLİK ÇALIŞMANIN BEDELİ 100 LİRA

YEŞİL ALTIN’DA HASAT MEVSİMİ BAŞLADI

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde “yeşil altın” olarak adlandırılan fıstığın hasat mevsimi başladı. Hasat mevsiminin başlamasıyla birlikte Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis’te binlerce işçi fıstık bahçelerinin yolunu tuttu.

Baklavadan yemeklere, tatlılardan çerezlere Türk mutfağının değişmez lezzetleri arasında yer alan Antep fıstığında hasat, aşırı sıcaklardan dolayı da oldukça zor ve meşakkatli bir iş.  Bu zor işin karşılığı olan ücretler ise son derece düşük.

45 DERECE SICAKTA 12 SAAT ÇALIŞIYORLAR

Güneydoğu’nun 45 dereceyi bulan sıcakları altında 12 saat çalışarak günlük 90 ila 100 lira yevmiye aldıklarını, yaptıkları işin zor ve meşakkatli olduğunu belirten kadın, erkek, çocuk her yaştan mevsimlik işçiler, “Yaptığımız iş hem bizi çok yoruyor hem de hakkımız yeniyor” dediler.

Sabahın ilk ışıklarıyla fıstık bahçelerine giden işçiler, ilk iş olarak ağaç altında olgunlaşarak kendiliğinden dökülen fıstıkları topraktan topluyorlar. Daha sonra ağaçların altlarına branda açarak, ağacın üzerine çıkan, kadın çocuk, erkek işçilerin dalından kopararak aşağıya attıkları fıstıkları toplamaya başlıyor. Ardından fıstıkları dallardan ve yapraklarından ayıran işçiler eledikten sonra traktörle sergi alanına götürüyor.

ÖNCE BAKLAVALIK BOZ FISTIK

Temmuz ayının sonu, Ağustos başında baklava yapımında kullanılan ve “boz fıstık” olarak bilinen ürünün hasadına başlayan çiftçiler, eylül ayının başında ise “kırmızı kabuklu” fıstığı toplamaya başlıyor.

EVİMİZİ GEÇİNDİRMEK İÇİN ÇOCUKLARIMIZLA ÇALIŞIYORUZ AMA HAKKIMIZI ALAMIYORUZ

Güneşten etkilenmemek için yüzlerine kadar kapatan kadınlar yaptıkları işin çok zor olduğunu ancak bunun karşılığını alamadıklarını ifade ettiler.

Mevsimlik işçi adının açıklanmasını istemeyen bir kadın, her yıl bu zamanlar tarlalarda çalışarak evlerini geçindirdiklerini ve çocuklarını okutmaya çalıştıklarını belirterek,” Kendi yöremizin işini yapıyoruz, fıstık, zeytin, bağ bahçe. Çalışıyoruz kendi çocuklarımızla, eşimin fazla işi gücü yok, evimizi geçindiriyoruz. Öğrencilerimizi mümkün olduğu kadar okutmaya çalışıyoruz okul masrafları için çalışıyoruz.

HAKKIMIZ YENİYOR BİZİM

Hakkımız yeniyor bizim. Ziraatın verdiği 12-130 TL, bizim elimize 90 – 100 TL geçiyor. Tarla sahibinden bir başkasına, başkasından çavuşa paramız elimize gelene kadar herkes bir 10’luk alıyor. Biz bundan şikayetçiyiz. Sabah 6’da başlıyoruz, akşam 5 buçuk’a kadar çalışıyoruz. Normalde 5’te bırakıyoruz, yarım saat fazla çalıştırıyorlar. Yemeğimizi evden getiriyoruz, ayranımızı evden getiriyoruz. Bir buz almaya bile çoğu zaman eriniyorlar bu sıcakta. Sıcaklar 40-45 dereceyi buluyor. Her gün aynı şey, 6’da tarladayız, 5 buçukta bırakıyoruz.

YILDA ÜÇ AY TARLALARDA ÇALIŞIYORUZ

Yılda 1 ay sarımsak, 1 ay fıstık, 1 ay zeytin topluyoruz. Daha fazlası da oluyor. Bunun yanı sıra fıstık yetiştirme yerlerinde poşet dolduruyoruz poşetlere. Ondan da 60 lira yevmiye alıyoruz. Çok az yani. Biz bundan şikayetçiyiz.

ARKADAŞLARIM GEZİYOR BEN TARLARDA ÇALIŞIYORUM

İlköğretim 7. Sınıf öğrencisi mevsimlik çocuk işçi Nisanur ise okullar açık olmadığı için fıstık toplamaya geldiğini  belirterek,” Bugün ilk günümüz. Okul olmadığı için gitmiyoruz, gitsek 7. Sınıfa geçtim. Burada fıstık topluyorum ve okul harçlığımı çıkartıyorum. Her sene böyle ailemle birlikte sarımsak, fıstık ve zeytin toplamaya gidiyorum. Üzülüyorum aslında çünkü arkadaşlarımın hepsi gezdiği için ben tek burada çalıştığım için.

AĞABEYLERİMLE BİRLİKTE GELDİM DEDİ, GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Bir başka çocuk işçi 6. Sınıf öğrencisi küçük kız ise ağabeyleriyle birlikte çalışmaya geldiğini ifade ederek, “ Ağabeylerimle birlikte gelmiştim. Çok çalışıyorum. Bir tane de bebek kardeşim yeni doğdu, gelir gelmez tarlaya geldi” deyip bir anda gözyaşlarına boğularak çalıştığı alandan uzaklaştı.

ÇİFTÇİ ABDULLAH KARATAŞ: REKOLTE ÇOK DÜŞÜK

Çiftçi Abdullah Karataş ise, bu yıl kuraklıktan dolayı rekoltenin çok düşük olduğunu, bunun yanı sıra tarım girdilerinin yüksek olmasına rağmen fiyatların neredeyse geçen yılkı fiyatlarla aynı kaldığını söyledi.

Karataş,” Bu yıl rekolte düşük. Sene kurak, geçen sene iyiydi bu yıl ondan zayıf. Fiyatlarda zaten tabana vurmuş. Şu an fiyat 21-22 arası. Geçen sene yine 21-22’ye gitti. Dünyada enflasyon, devalüasyon oldu neredeyse her şey 5 katına çıktı, çiftçinin malı yerinde aynı fiyata, 22 lira geçen seneydi, 22 lira yine bu sene. Beklentimiz 25’in üzerinde. Ziraat odaları var, ilçe tarım var onlar derdine düşmezse biz düşsek ne yapacağız ki. Biz gitsek söylesek ne olur ki. Onların sözü bize göre daha fazla” diye konuştu.

TARLALARDAN AYIRMA VE KAVLATMA İŞLEMİNE

Oldukça zor ve meşakkatli bir şekilde toplanan antep fıstığı son olarak ayırma ve kavlatma işlemi için devlüp denilen fıstık kavlatma tesisine getiriliyor. Burada yaklaşık 3 gün süren bir çok işlemden geçtikten sonra hazır hale getirilen fıstık satışa hazır hale getirilerek çiftçiye teslim ediliyor.

Fıstık kavlatma tesisi sahibi İsa Tiryaki fıstığın tüketiciye ulaşmadan önce son işlemin kendi tesislerinde yapıldığını söyleyerek,” Antep fıstığı tarladan toplanıp gelip burada kavlatma işlemi var, kurutma, temizleme işlemi var. Boş, dolu dediğimiz ayırma işlemleri var. Önce kavlanıyor, sonra sahaya seriliyor, daha sonra tekrar temizlik işlemlerine başlıyoruz ondan sonra da çiftçimize teslim ediyoruz” dedi.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

OTOBANDA CAN PAZARI: 3 ÖLÜ, 16 YARALI

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.