DOLAR

32,3716$% 0.16

EURO

34,9710% -0.3

STERLİN

40,9526£% 0.17

GRAM ALTIN

2.324,14%0,22

ÇEYREK ALTIN

3.966,00%-0,72

TAM ALTIN

15.961,00%-0,28

ONS

2.233,48%0,04

BİST100

9.129,12%0,54

BİTCOİN

2276168฿%0.26777

a
alan18-kopya
ak-parti
ak-parti

ÂLİMLER DE CAHİLDİR

“Ormanda büyüyen adam azgını

Çarşıda pazarda seyran beğenmez

Medrese kaçkını softa bozgunu

Selam vermek için insan beğenmez” 

Böyle söylüyor dizelerinde Âşık Seyranî. Ve sanki Seyranî’nin bu dizelerinin hikâyeye bürünmüş hâli gibi Hazreti Mevlana da Mesnevi’sinde bir nahiv (söz, dilbilgisi) âlimi ile bir gemicinin hikâyesinden bahseder. Zamanın behrinde bir nahiv âlimi gemiye biner. Kendini beğenmiş, kibirli âlim gemiciyle sohbet ederken, “Hiç nahiv okudun mu?” diye sorar. Gemici, “Okumadım” cevabını verince nahiv âlimi, “Ömrünün yarısı heder olmuş” der. Bu sözlerden gemici çok incinir, kalbi kırılır hatta kızar ama o sırada sesini çıkarmaz ve cevap vermez. Bir süre sonra rüzgâr gemiyi bir girdaba sürükler. Gemici yüksek sesle nahivciye sorar, “Hoca! Söyle bakalım, yüzme bilir misin?” Âlim, “Bilmem” deyince gemici, “Ey nahvi! Ömrünün tamamı heder oldu. Çünkü bu gemi girdaplarda batacaktır” der.  

Küçücük bir kıssadır aslına bakarsanız Mesnevi’de bahsi geçen bu olay. Ancak ihtivası oldukça derin. Çünkü hayatımızın her noktasına nüfuz etmiş bir durumu ele alıyor, anlatmaya çalışıyor. Şöyle ki; evden dışarıya adımınızı attığınız anda başlıyorsunuz Mevlana’nın kıssasıyla ve Seyranî’nin dizeleriyle yüzleşmeye. Mesela bir otobüse biniyorsunuz şoförün, bankaya gidiyorsunuz gişe memurunun, hastaneye gidiyorsunuz doktorun ya da hemşirenin kaprisinden geçemiyorsunuz maalesef. Tıbbi terimleri bilmediği, anlamadığı için aşağılanan hastalar görüyorum hastanelerde. Sırf egolarını tatmin etmek için hastalara karşı tıbbi ifadeler kullanıp karşısındaki insanları küçümsemek isteyen kişilik bozukluğu olan insanlar dolu ne yazık ki etrafta. Siz tıp alanında allame de olsanız, hayat kurtaran bir mesleğe sahip olduğunuz için egonuzu tavana da çıkarsanız, aracınızın bakımında bijonlarınızı iyi sıkmayan yahut frenlerinizi iyi yapmayan bir oto tamircisinin eline bırakıyorsunuz hayatınızı çoğu zaman. Yani doktorlar hayat kurtarıyor da, etraftaki diğer insanlar ne yapıyor? İnanın herkes birbirinin hayatını kurtarıyor ya da öldürüyor bu hayatta. Egomuz buna müsaade etse de, etmese de herkesin birbirinin hizmetkârı olduğu su götürmez bir gerçek.

Ya gazeteciler? Onların da yaptıkları işlerin doktorluktan ne farkı var? Bir doktor neşteriyle insan hayatına müdahale ederken, bir gazeteci aynı şeyi kalemiyle yapıyor. İnsanların hayatını müspet ya da menfi etkileme gücüne sahip bir meslektir o da. Keza diğer bütün meslekler de öyle. Hâkimin, savcının, mühendisin, doktorun ve dahi birçok mesleğin temelinde öğretmenlik mesleği yok mu? Peki hangi meslek, birçok meslek erbabının yetişmesine vesile olan öğretmenlikten daha üstündür? Birisinin varlığı diğerinin varlığına muhtaçken bu kibir, bu kendini beğenmişlik ve üst perdeden konuşma huyu neden? Mahallelerden birkaç gün çöpler toplanmasa, mahallede hatta şehirde yaşam sürdürmek imkânsız hâle gelirken ve günlük hayat içerisinde herkes birbirinin hayatını kurtarmaya bir şekilde devam ederken, bazı insanların kendi mesleklerini icra ettikleri sıradaki üstünlüğünü (!) kendince gerçek üstünlük olarak görmesini hayretle ve şaşkınlıkla izliyorum.

O yüzden profesör olsan, ordinaryüs olsan, allame-i cihan olsan ne yazar ki? Herkesin üstünlüğü kendi alanında. Bir şeyi çok iyi biliyor olmak, diğer bütün alanlarda da üstün olma ve diğer insanlara küçümseyici bakışlar atma saçmalığını beraberinde getirmiyor. Herkes bildiğinin âlimi, bilmediğinin cahilidir. Diyorum ya, ordinaryüs da olsan bilmediğin birçok şeyin cahilisindir. Aşık Seyranî yukarıdaki anlamlı dizelerinin devamında ne diyordu?    

“Âlemi tan eder yanına varsan 

Seni yanıltır bir mesele sorsan 

Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan 

Meclise gelir de erkân beğenmez

Her çeşit insandan bir kaç eşi var 

Mektepten kovulmuş günah işi var 

“Rabbi Yessir” de tam dört yanlışı var 

Tahsil etmek için irfan beğenmez  

Çıkmış yükseğine kaval öttürür 

Çoban köpeğine koyun güttürür 

Başını baltayla traş ettirir 

Gider berbere de dükkân beğenmez”

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

GÜLE GÜLE İNCİ TANESİ

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.