AYRILIK SONRASI KADININ YASI ERKEĞİN HALAYI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Günümüzde kelebeğin ömrü ilişkilerin ömründen daha uzun. Eskiden bir yastıkta kocamak, Şirin için dağları delen Ferhat, Leyla ile Mecnun, Aslı ile Kerem öyküleri vardı. Ayağımızı yerden kesen o büyük aşkların hayalini kurmayan kim var ki..? İnsanlar günümüzde yaşadıkları her duyguya “Aşk” adını verince işler karışır hale geliyor.

Her hoşlanma, beğeni durumunu aşk olarak niteliyor, bir de takıntı haline getirebiliyoruz. Alışkanlıkla da harmanlayıp uzun soluklu bir ilişki beklerken bir süre sonra ilişkide çatırdamalar başlıyor.

Başlarda bulutların üzerindeymiş gibi his ettiren sevgi, bir süre sonra en dibe batırıyor.

İşte dibi gördüğünüz zaman ilişkinin son nefesini verdiği, ayrılık çanlarının çaldığı an geliyor .Ayrılık sonrası erkek ve kadın duygularını farklı şekilde yaşıyor.

Peki kadın mı daha çok acı çeker yoksa erkek mi..? Dr. Shilling;”Kadınlar ayrılık sonrası arkadaşları ve ailesinden destek almaya çalışır, erkeklerse mutluluğu dışarıda başka ilişkilerde bulmaya çalışır “diyor.

Ayrılık sonrası takriben 1 ay kadın; Gözyaşına boğulmuş, sokağa atılmış kedi yavrusu misali çaresizlik ve depresyonun dibine vurandır. Çiğköfte tadında acılı kadın tüm yaşadıklarını, gelene anlatır kaçan kurtulur…En büyük gücünü arkadaşları ve ailesinden sonra Nutella’dan alır. Kadınlar ayrılık süreci boyunca hep düşerler. Ne zamanki ayağa kalkarlar artık bu noktadan sonra arkalarına bakma gereği duymazlar.

Erkekler ise kadının acılı sürecini görmezden gelerek ”Oh be! Oğlum bekarlık sultanlıkmış, hayatımı bitiriyormuşum ya! Şimdi her gece başka bir eğlence.. Bu gece barda gönlüm hovarda çalsın sazlar oynasın kızlar! Hoppaa..! Zihniyetiyle ,içinde bir düğün dernek sormayın gitsin…Vitesi patlamış kamyon gibi yokuş aşağı yaldır yaldır koşar. Her çiçekten bal alan erkek tabiiki artık sıkılmış ve gerçek hayata dönmüştür. Sevgilisiyle yaşadığı güzel günler karpuz kabuğu gibi aklına düşen erkek ,yalnızlığın gece gibi çöktüğü an ayrıldığı sevgilisine “uyudun mu” diye mesaj atmaya başlar. Akabinde “seni çok özledim, keşke hiç ayrılmasaydık ”bla bla bla…

Kral öylesine kendinden emindir ki, kadını bıraktığı yerde bulacaktır. Ancak kadın artık, acılarını geride bırakıp kendi içindeki gücü fark ederek etrafına ışık saçmaya başlamıştır bile…

Erkeğin ayrılık halayı sonrası derbeder olup barışmak için eş-dost araya sokması, sosyal medyadan stalklaması, adrese gönderilen isimsiz çiçekler, kapıda paspas olup sokaklara ”Seni seviyorum” yazmalar. Ve buna benzer çırpınışlar sonucunda, erkek istediğini alır mı? Karşılıklı olarak bu ilişkiyi onarmak mı isterler? Yoksa ilişki gerçekten geri dönülmez bir yola mı girmiştir bilemiyorum…Gönül ister ki ilişkiler uzun sürsün hatta sonsuza dek.

Ayrılık sonrası hissedilen olumsuz, yıkıcı duyguların yoğunluğu kadınlarda ve erkeklerde farklı deneyimleniyor. Yaptığım araştırmalar sonucunda, erkeklerin kadınlardan daha fazla ayrılık acısı çektiklerini ve ayrılık deneyimlerinin olumsuz etkilerini kadınlara göre daha uzun sürede atlatabildiklerini sizlerle paylaşmak isterim.

Hayatta pek çok alanda güçlü durup içlerindeki çocuğu büyütemeyen erkeklerin, ilişkileriyle ilgili karar alırken iki kere düşünmeleri onların hayrına olacaktır.

Zira kaybettikten sonra kıymet bilmenin bir anlamı olmayacaktır.

Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.(Mevlana Celaleddin Rumi)

Ayrılık halayı çeken erkeklerin bu halayı düğününe saklamasını temenni ederim.

Sevgiler…