Bir bağımlının vasiyeti İsa Altun’a Guinness yolunu açtı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görev yaptığı yıllarda tanıştığı ve bağımlılıktan kurtarmak için büyük bir mücadele verdiği bir gencin vasiyeti üzerine "Bir kereden çok şey olur" sloganıyla 1997'de başlattığı uyuşturucuyla mücadele çalışmalarını yazdığı kitaplar, katıldığı program ve seminerler ile sürdüren bilişim suçları uzmanı ve bağımlılık danışmanı emekli Polis memuru İsa Altun, , "seminer" kategorisinde Guinness Rekorlar Kitabı’nda yerini alabilmek için başvuru yapacak.

Bugüne kadar uyuşturucu ile mücadele kapsamında yurdun dört bir yanında yaklaşık bin 267 seminere katılan ve deneyimlerini, yaşadıklarını anlatarak özellikle genç kesime yol gösteren emekli polis memuru İsa Altun, "seminer" kategorisinde Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuracağını belirtti.

Uyuşturucu konusunda 1997 yılından beri gençlere ve ailelerine yönelik düzenlenen konferanslara katılmanın yanı sıra kaleme aldığı köşe yazıları ile toplumun kanayan yarası haline gelen uyuşturucu konusunda bir çok okulda, sivil toplum kuruluşlarında ve derneklerde bin 267 seminer düzenledi.

Uyuşturucuyla mücadele konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Guinness Rekorlar Kitabına başvuracak olan Altun, gençlerin uyuşturucudan korunması için toplumun bilinçlenmesini hedeflediğini ifade etti.

Altun, deneyimlerini, mesleki tecrübelerini ve yaşadıklarını katıldığı programların dışında yazdığı "Bir Kereden Çok Şey Olur", "Kod Adı Beyaz Ölüm", "Ortam Sanal Suç Gerçek", "Tehlike Bir Sokak Ötede", "Tehlike Bir Tık Ötede", "Bonzai", "Bağımlının El Kitabı" isimli kitaplarında toplayarak okuyucuyla buluşturdu.

Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu tarafından 1999'da "İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı Ödülü"ne layık görülen emekli Polis memuru İsa Altun, 2000 yılında da çocuklara, gençlere ve ailelere yönelik uyuşturucuya karşı bilinçlendirme çalışmalarından dolayı "yılın Polisi" seçildi.

Gaziantep’te görev yaptığı yıllarda tanıştığı bağımlı bir gencin vasiyeti üzerine, toplumu bilinçlendirmek, özellikle genç kesimin uyuşturucudan uzak durmalarını sağlamak amacıyla yola çıktığını ifade eden Altun,” Gaziantep'te görev yaparken 1995 yılında 20'li yaşlarda Mehmet isimli bağımlı bir çocukla tanışmıştım. Uyuşturucudan uzak durabilmek adına sürekli şubeye gelirdi, ben de kendisine sahip çıkıyordum. Bu arada haftanın 5 günü yerel bir gazetenin köşesinde, aileleri uyarıcı nitelikte yazılar yazıyor, narkotiğe gelen çocukların hikayelerini, aile yapılarını, sosyal durumlarını isimlerini vermeden anlatıyordum. Mehmet de benim yazdığımı görünce, 'Abi elin kalem tutuyor, sen bu işe yatkınsın. Eğer bana bir şey olursa ne olur bağımlılığı her yerde anlat. Ben yandım başkaları yanmasın.' dedi. Bir iş günü, anons üzerine parka gittiğimde Mehmet'in orada cansız yattığını görmüştüm. Bu durum beni çok etkiledi. Ben de kendisine verdiğim sözü tutmak istedim. İlk seminerimi Kahramanmaraş'taki bir Endüstri Meslek Lisesinde verdim. O günden bu yana sosyal medya kanallarında, sivil toplum kuruluşlarında ve derneklerde bilgilendirme çalışmalarımı elimden geldiğince sürdürüyorum” diye konuştu.

DAHA ÇOK GİDECEĞİMİZ YOLLAR VAR

İsa Altun, Türkiye'de bağımlılıkla ilgili bilincin zayıf olduğunu, her şeyi devletten beklemek yerine herkese, medyaya, sivil toplum kuruluşlarına, ailelere, eğitim kurumlarına ve belediyelere görev düştüğünü belirterek,” Mehmet'in vasiyeti ve sloganımın ışığında 'Bir cana bile faydam olabilirse ne mutlu.' diyerek yola çıktım. Uyuşturucunun bir ülkenin gençlerini bitirmek için kurulan proje olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla farkındalık sağlamak, bilinç kazandırmak adına daha çok gideceğim okul ve sivil toplum kuruluşu olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.

GUİNNES REKORLAR KİTABINA BAŞVURDU

Türkiye’nin bir çok bölgesinde katıldığı seminerlerle mücadelesini sürdüren ve  Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurmaya karar verdiğini sözlerine ekleyen Altun, "Şu ana kadar bin 267 seminer verdim. Yaptığım araştırmalarda bin’i geçen kişiler Guinness'e başvurabiliyormuş. Artık işin resmiyet tarafındayız. Ülkemizde uyuşturucu denilen bir bela var. Her yıl binlerce çocuğun hayatına mal oluyor. Guinness'e başvurma amacım da farkındalık yaratarak insanlarda konuya dair bilinç oluşturmak. Uyuşturucuyla mücadele sadece devletin yapacağı bir şey değil. Önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır. Ayrıca, uyuşturucuya karşı 500 sayfa mektup yazdım. Bu onaylandıktan sonra da mektubumu bir stadyumda ya da açık bir alanda sergilemek istiyorum” dedi.

AİLELERİN BİLİNÇLENMESİ HERŞEYDEN ÖNEMLİ

Uyuşturucu konusunda ailelerin mutlaka bilinçlenmesi gerektiğini, çocuklarına olan aşırı güvenden dolayı ilk maddenin arkadaştan geldiğini fark edemediklerini söyleyen İsa Altun, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

 "Aileler çocuklarına inanılmaz güveniyorlar ancak ilk maddenin arkadaştan geldiğini bilmiyorlar. Yabancı bir insan gelip sizin çocuğunuza madde vermez çünkü madde verdiği kişinin babası polis mi, annesi savcı mı, hakim mi, yargıç mı bilemez. Önümüz yaz, okullar tatil olacak. Uyuşturucu satıcıları ve suç örgütleri artık sosyal medya üzerinden araştırma yaparak bağımlı yapacakları kişiyi buluyor. Özellikle ailelerden ricam, bu yıl sonu partileri için genellikle duyurucu afişler asılıyor. Satıcılar polis basmasın diye İstanbul'da ve Ege, Akdeniz sahillerinde yat kiralıyorlar. Bu yatlarda çocuklara yılın stresini atmaları bahanesiyle ilaç veriyorlar ancak kimyasal madde olduğunu söylemiyorlar.

SOSYAL MEDYA HESAPLARINA DİKKAT

Bir önemli konu ise, ailelerin çocuklarının sosyal medya hesaplarına dikkat etmeleri gerekiyor, uyuşturucu satıcıları çocukları sosyal medyadan seçiyorlar. Evinin mobilyasına bakarak 'Bu lüks bir ev, bu çocuk bize para kazandırır.' diyorlar. Sosyal medya ve internet uyuşturucunun ülke genelinde artmasına sebep oldu. Ele geçen sentetik uyuşturucuların operasyonlarına baktığımız zaman bunların İsveç, Hollanda ve Belçika'dan Türkiye'ye girdiğini görüyoruz. Bizim milli ve manevi değerlerimizi, gençlerimizi ve ailelerimizi bitirmek için bunların bir proje olduğunu düşünüyorum"