BİZLER EVDE KALIYORUZ, YA SİZ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İtiraf etmeliyiz ki; Az okuyan, az düşünen ve çok konuşan insanlarız biz!

O yüzden başımızı hep derde sokuyor ve sıkıntıları hep birlikte yaşıyoruz.

En cahilimizin bile her konuda söyleyecek o kadar çok sözü var ki!

Okumayı sevmediğimiz gibi, dinlemeyi de bilmiyoruz elbette…

“Boş başaklar dik durur” sözünde anlatıldığı gibi,

O yüzden herkese dik duruyor ve dikleniyoruz!

Okumadan, anlamadan, öğrenmeden konuştuğumuz için komik duruma düşüyoruz!

İşte bu yüzden, siyasilerin hamasi nutuklarını seviyoruz!

***

Şimdi özeleştiri yapalım isterseniz;

Bu güne kadar takım tutar gibi, parti tuttuk!

Birbirimizi hiç anlamadan, dinlemeden yargıladık!

…Ve aramıza aptalca mesafeler koyduk!

Sonra AKP iktidar oldu bu ülkede…

İnandığımız değerleri allak bullak ettiler.

Oysa, dini söylemlerle iktidara gelmişlerdi.

Onların döneminde din siyasallaştı. İnananları bile dinden imandan soğuttular.

AKP’nin ilk iktidar günlerinde askerimizin kafasına ABD askerleri tarafından çuval geçirilmişti.

Sessiz kalındı, neden?

ABD’ye nota vermeyecek misiniz? diye soran gazetecilere “Müzik Notası mı?” denildi.

***

Tayyip beyin Başbakan olduğu dönemdi..

Avrupa Birliği, TCK’dan “Zina’nın suç olmaktan çıkarılmasını” istediğinde küplere binmiş ve “Kesinlikle olmaz. Bu bizim kırmızı çizgimiz” diye tepki göstermişti.

Sonra sessiz sedasız TCK’da düzenleme yapıldı ve Zina suç olmaktan çıkarıldı.

Türban yasağının kaldırılması için sokaklara düşenler bu düzenlemeyi görmezden geldi.

Hiç sesleri çıkmadı!

Helal olsun!

***

Vatan haini olduklarına her zaman yürekten inandığım FETÖ’cü hainlerin, “Balyoz” ve “Ergenekon” senaryolarına ses çıkarılmadığı gibi destek verildi.

Açılım süreci denildi…

PKK’lı teröristlerin ülkemiz içinde şov yapmalarına göz yumuldu.

Bu teröristler için çadırlarda kurulan mahkemelerde yaşananlar, Türk Milletinin kanına dokundu.

Devlet Dairelerinin tabelalarından Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen T.C ibareleri kaldırıldı.

Son derece kritik bir coğrafyada yaşıyor olmamıza rağmen, askerlik süreleri ile oynandı. Askerlik; Parası olan için kamp yerine, parası olmayanın için de dağlarda şehit olduğu bir uygulamaya dönüştürüldü.

***

Demokrasilerde, kazanmak için 1 farkın bile önemli olduğunu düşünüyorduk.

Seçimlerin iptaline AKP döneminde şahit olduk.

7.Haziran.2015 seçimlerinde AKP kan kaybetmiş ve hükümet kurma çoğunluğunu kaybetmişti. Ancak 1.Kasım tarihinde tekrarlanan seçimlerde AKP yeniden hükümeti kurabilecek gücü yakaladı.

Sonra 31 Mart Yerel seçimleri gelindi.

İktidara açık destek veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1 fark oy ile seçim kazanılır” dedi. Siyaseti çok iyi bildiğine inandığım Tayyip bey ise özellikle İstanbul seçimlerine dikkat çekti ve “İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” dedi.

Ama evdeki hesap, çarşıya uymadı…

Çünkü; düne kadar takım tutar gibi, parti tutanlar yaşadıkları süreci hatırlayıp ülkenin geleceği için bir araya geldi. AKP Büyükşehirlerle birlikte İstanbul’u kaybetti.

İstanbul sonuçları AKP’nin canını çok kötü sıktı.

İstanbul’da SADECE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI seçimi yeniletildi, ama bu tablo onlar için gerçekten bir hezimet oldu.

Ortaya çıkan 806 bin fark, yüreklerine korkuyu düşürdü.

***

Şimdi bütün dünya COVIT-19 denilen Corona virüsü ile savaşırken;

“Kanal İstanbul” için ilk ihaleye çıkıldı. 

Bu yüzden bir bakan sessiz sedasız görevinden alındı.

Halka yardım edelim diye harekete geçen Belediyelerin önü kesildi.

Uzun süreli sokağa çıkma yasağı beklenirken, sadece hafta sonlarını kapsayan 2 günlük yasaklar dönemi başladı.

Bir bakan istifa etti ama istifası kabul edilmedi!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, tarafından her gün tablolar açıklanırken, Corona virüsü için aşıyı bulmak üzere olduğunu açıklayan Prof.Dr. Ercüment Ovalı yalanlandı.

Bu yalanlamanın arkasından ne çıkar bilemiyorum.

Bizler, yapılan çağrılara uyarak evde kalıyoruz,

Ama AKP çoktan sınıfta kaldı!…