BORDROLU ÇALIŞANIN BİTMEYEN BORCU

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bir devlet düşünün devasa bir çınar ağacı.

Kökleri dünyanın dört bir yanına salınmış.

Tarihin en eski medeniyetlerinden birisi.

Coğrafyası tarımın merkezi. Altın değerinde bir toprak bütünlüğü.

Lakin öyle bir sisteme bürünmüşki devlet bütçesini bordrolu çalışanın sırtına yüklemiş.

Bunu nasıl mı yapmış?

Demiş ki bana bak bordrolu çalışan ben sana gelir elde ettiririm lakin hem elde ettiğin gelirden bana vergi vereceksin, sosyal güvence bedeli ödeyeceksin. Hem de elde ettiğin gelirini harcarken satın aldığın ürünlerin vergisini ödeyeceksin, sağlık harcamaları ücretsiz diyorum fakat onun da muayene katkı payını ödeyeceksin.

Bak sen Allah’ın işine sonrada diyeceksin ki dünya beşten büyüktür. Muhakkak ki bu devletin kudreti dünya üzerinde yadsınamaz bir boyutta lakin üretmesen yok olursun. Gelirden geliri bir yere kadar elde edersin, kısır döngüye girdin mi vay haline.

Bahsettiğim umarım doğru yorumlanır. Biz, vatandaş görevini yapmasın, vatandaştan vergi alınmasın demiyoruz. Sadece eşit davranılsın. Bordrolu çalışanlarında yaşam standartlarının iyileşmesine ulu devletimiz bir katkı sağlasın.

Allah aşkına bordrolu çalışan ticari faaliyet mi yapıyor da gelir vergisi alıyorsunuz?

Bir ülkenin ekonomik gelirlerinin temeli bu zümreye hangi vicdanla yüklenir.

Bakınız en net kazanılan ve tahsil edilen gelirdir bordroludan sağlanan gelir. Ne kazanırken ihmal edilir unutulur, ne de harcarken.

Vatandaş olarak devlete verdiğimiz gözümüze gelmediği için işin bu tarafını hiç kurcalamamışız. Sadece ekonomi kitaplarına konu olmuşuz. Çifte vergi ödeyen kitle olarak.

Eğer devleti yöneten hükümetler çifte standart uygular ise, milyar TL ler kazananların vergi borçlarını sıfırlar bin TL ler kazananları bu yüke mahkum bırakırlarsa, bize de bunu bir noktada sorgulamak düşer.

Ne demişler teşbihte hata olmaz

“Kör Allah’a nasıl bakarsa Allah’ta köre öyle bakar.”

Devlet yöneten hükümet büyüklerini biraz daha sağduyulu ve muktedir olmaya davet ediyorum. Lütfen kendi lüks yaşam standartlarınızı emekçi bordroluların sırtına yüklemeyin.

Adil olun ki güçlü olalım.

Adil olun ki daim olalım.

Adil olun ki dünya gerçekten beşten büyük olsun.

Siz değerli bordrolu çalışanlarda tercihlerinizi yaparken biraz daha kendinizi düşünün. Adil olanı, doğru olanı, yaşam seviyenizi artırmak için gayret edenleri, hak yolundan güç deformasyonu ile ayrılmayanları tercih edin.

Unutmayın ki bu ülkenin yönetimini belirleyici en kalabalık kitle sizlersiniz. Sizin tercihleriniz sizi yönetenleri belirleme de en büyük etkendir.