Gençlik nereye gidiyor?

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Çocukluğumuzda, büyüklerimizden (baba, amca, dayı gibi) duyduğumuz eskiden mahallelerde kabadayılar veya abiler varmış. Bu insanlar bir anlamda mahallelerin güvenliğini sağladıkları gibi, sokaklarda gezerlerken, kimsenin karısına, kızına yan gözle bakmaz, namuslu, özü sözü bir, mazlumun yanında olan, çocukları koruyan, hırsıza, uğursuza geçit vermez, yoksula yardım elini uzatır, yanlış yola sapan gençlere çeşitli nasihatleri verip, doğru yolda olmadıklarını anlatarak koruyup kollamayı yeğlerlermiş.

Hatta, oturdukları kahvehanelerde fakir fukaraya eziyet edenleri, kadın tacirlerini tokatlayıp bölgelerinden uzaklaştırırlarmış. Kovulan ise, bir başka bölgeye gittiklerinde de o bölgenin kabadayılarından aynı muameleyi gördükleri için barınacak yer bulamazlarmış.

Peki ya şimdilerde?

Kendilerine mafya adını koyup ortalıkta gezen aslında bitmiş, tükenmiş bir gençlikle karşı karşıyayız. Yaptıkları iş ise, hırsızlık, torbacılık, ergen yaştaki kız çocuklarını türlü tuzaklarla kandırıp uyuşturucu batağına çekerek onların sırtından farklı şekillerde para kazanmak.

Halkın bazı kesimlerinden haksız kazanç elde etmek adına çöküntü olalım, koparalım, düşürelim, indirelim, kapatalım diyen ve hapishaneler evimiz olmuş diyen gençlik var.

Üç-beş kişi bir araya gelip, kahraman, savaşçı yakıştırması yapan ancak hiçbir şey olmayan bu insanlar kendilerine birde mafya diyorlar.

Elbette, ülkenin güvenlik güçleri, bu tür oluşumlara ve böylesi insanlara aman vermiyorlar ve yakaladıkları yerde yasal olarak gereğini mutlaka yapıyorlar. Güvenlik güçlerimize, Polisimize, Jandarmamıza özverili, gece gündüz demeden çalışmalarından dolayı minnettarız. Onlar, bu halkın huzuru, güvenliği ve rahat bir ortamda yaşamaları için ellerinden geleni yapıyorlar, yapmaya çalışıyorlar.

Ama, tüm bu emeklere karşılık yasalarımız, yaptırımlarımız yeterli mi ?

İşte o konuda şüphelerim var.