DOLAR

32,5038$% 0.08

EURO

34,7826% -0.12

STERLİN

40,2943£% -1.04

GRAM ALTIN

2.496,26%0,50

ÇEYREK ALTIN

4.252,00%0,18

TAM ALTIN

16.908,00%-0,09

ONS

2.391,52%0,54

BİST100

9.693,46%1,77

BİTCOİN

2071475฿%-2.26389

a
alan18-kopya

“Hayatımda hiç keşkelerim olmadı”

Gaziantep merkez ilçe Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, 11 yıllık görev süresini değerlendirdi. Kimseyi ayırt etmeden, zengin fakir gözetmeden, herkese hakkaniyet ölçüsünde eşit hizmet götürebilmek için çaba harcadıklarını belirten Fadıloğlu, “Hayatımda hiç keşkelerim olmadı, Allah’ta bundan sonra keşke dedirtmesin. Biz şuna inanıyoruz, sabah işimize kalktığımızda en iyisini yapmaya gayret gösteriyoruz, kul olarak elimizden ne geliyorsa ekip arkadaşlarımızla birlikte son noktasına kadar götürüyoruz” dedi.

Göreve geldiği ilk günden itibaren toplumun her kesimine hitap edecek, mevsimlik değil, sürdürülebilir projeler üzerinde çalışmalar yaptıklarını ve bunların bir çoğunu da hayata geçirdiklerini ifade eden Fadıloğlu, “Belediyecilik tek yönlü değil, çok yönlü bir organizasyon gerektiriyor.  Proje üreteceksiniz, kaynak üreteceksiniz, insanı yöneteceksiniz, zamanı yöneteceksiniz, ortaya çıkarmış olduğunuz eseri sürdürülebilir kılacaksınız. Mevsimlik yapmayacaksınız, ayrıca belirli insanlara hitap eden değil, toplumun her kesimine hitap edecek şekilde yapacaksınız, bunu en ekonomik şekilde yapacaksınız ve burada hakkaniyetten ödün vermeyeceksiniz” diye konuştu.

Başkan Fadıloğlu, yaptığı değerlendirmede şu görüşlere yer verdi:

DEVAMLILIK OLMAZSA OLMAZIMIZ

11 yıllık süreç içerisinde en dikkat ettiğimiz husus planlama üzerine kurulur. Bir işi başta düzgün planlamak adına planlama süresini uzun tutarız, uygulamaya geçirdikten sonra da bunun işletim sisteminden, kalitesinden, ekonomisinden ödün vermeden sürdürülebilir kılmaya gayret gösteririz. Her türlü, inşaatta olsa, sosyal sorumluluk projeleri de olsa devamlılığı bizim için olmazsa olmazdır.

MÖP PROJESİ İLE FARKINDALIK OLUŞTURDUK

8 yıl önce MÖP projesini hayata geçirdiğimizde hedefimiz bir farkındalık oluşturup, doğaya zarar vermemek adına insanlarımızın çevreye zarar vermemesini, kaynakların verimli kullanılmasını, bunun bir alışkanlık haline gelip vazgeçilmez olmasını sağlamaktı. 8 yıl önce başladığımız projede bugün Türkiye’de sıfır atık organizasyonu gerçekleştiriyor. Bu da ekibimizin vizyonunu, bakışını ortaya koyuyor.

KEŞKE ULAŞAMADIĞIMIZ KİMSE KALMASA

Özellikle, kimsesize, yetime, yaşlıya bakma noktasında sosyal faaliyetleri çok önemsedik, bu konuda keşke diyebileceğimiz tek bir cümle olabilir, “Keşke ulaşamadığımız kimse kalmasa”

Ama 800 bin nüfuslu bir ulaşamadığımız insanlarımız maalesef var, bu konuda da biz hemşerilerimizden destek istiyoruz. Bize bir telefon kadar yakınlar, bize yada muhtarlarına ulaştıklarında gidip yerinde incelemesini yapıp, bu şekilde ihtiyaç sahibi olan insanlarımıza rahatlıkla ulaşabiliriz.

ÇOK İYİ BİR EKİBE SAHİBİZ

Sosyal belediyecilik ile gönül belediyeciliğini gerçekten uygulamalı olarak yaşayan bir ekibe sahibiz. Tüm arkadaşlarımız buradaki işletim süreçlerini, iş süreçleri ile ilgili en seri şekilde geri dönüşlerini yapıp somut bir şekilde olabilecek bir iş ise şu tarihte olabileceğini, olmayacaksa neden olmayacağını açıklayacak şekilde millete hizmetkar olma noktasındaki bilinçle hareket ederek vatandaşımıza hizmet etmeye gayret gösteriyoruz.

HAYIR DUASI ALMAK ÇIKIŞ NOKTAMIZ

Belediyecilik kolay bir iş değil ama biz her zaman şunu söylüyoruz; tüm belediyede 2 bin 500’e yakın çalışan kardeşimiz çoluğunun, çocuğunun nafakasını kazanmak için birada çalışıyor ama belediyeciliğin bir başka yönü var hem parasını alıyoruz, hem de duasını alıyoruz. Eğer hayırlı hizmet yapabiliyorsak. Eğer hayır duası alamazsak çarpan katsayısı çok yüksek, daha fazla bedduaya sebebiyet olabiliyor. Mevcutla yetinmiyoruz ve daha fazla insanımıza nasıl ulaşabiliriz onun kaygısıyla her noktadaki insanımıza hizmet götürmeye gayret gösteriyoruz.

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİMİZ İNSANA DOKUNMAK ÜZERİNE

Sosyal Sorumluluk projelerimizi ekip arkadaşlarımızla birlikte proje aşamasına getirip uygulamaya geçiriyoruz. Hayatın içinden gelen birisi olarak yarın yaşlandınız, kapınızı çalan kimse yok, bir traşa gidecek haliniz yok, bunu düşünmek doğal bir durum. Ekip arkadaşlarımızla birlikte bunun kararını veriyoruz.

Diğer taraftan, yönetici olarak yetime karşı sorumluluğumuz var, yetim bize emanet, onun meseleleri ile ilgilenmekle mükellefiz. Nasıl evimizde kendi çocuklarımızla ilgileniyorsak burada kendi bölgemiz sorumluluk alanımızdaki bütün yetimlerde bize emanet. Eğer yöneticiyseniz bunun bilincinde olacaksınız, bununla ilgili gereğini yapacaksınız.

Bunun geri dönüşümlerini uzun vadeli düşündüğümüz için mükafatını bu dünyadan göçüp gittikten sonra istiyoruz biz. Dünyalık bir beklentimiz yok. Dünyalık ile ilgili yapmış olduğunuz mesaimizin karşılığını devlet bize maaş olarak veriyor. Ama onun ötesinde biz bunun bilincinde olup yapınca o insanların “Allah razı olsun” demesi bizim için bir ödül. Onun da geçerliliği şimdi değil, ahirette.

KURALLARI UYGULAMADAN BAŞARILI OLUNMAZ

Kurallar olmadan ve bu kuralları sağlıklı bir şekilde uygulamadan başarılı olma şansınız çok azdır. Bu göreve talip olurken vatandaşın kaynaklarını eşin şekilde kullanmakla görevlendirildik.

Örnek verecek olursak, ilçemizde bir çok taziye evimiz var, cenazesi olan vatandaşlarımızda bu taziye evlerimizden o en zor ve en acı günlerinde faydalanıyorlar.

Ancak, taziye evlerimizi tahsis ederken vatandaşlarımıza üç gün süre veriyoruz. Bu süreyi de aşmamak için vatandaşlarımızdan anlayış bekliyoruz. Bir vatandaşımızın taziyesi var, üç gününü doldurdu, dışarıda yağış var ve soğuk. Ben o vatandaşımızı tanıyorum ve artı 2 gün daha süre tanıdım. Diğer tarafta ise hiç tanımadığım bir vatandaşımız var, onun da cenazesi var. Ben size ek süre vererek sizi mutlu ettim ama diğer taraftaki vatandaşımızın da hakkını yediğimde bu kul hakkı olmuyor mu ?

Burada bizim insan olarak bunları düşünüp madem ki bir emaneti kullanıyoruz, emanet herkese eşittir. Yaşlısına, gencine, kadınına erkeğine, zenginine, fakirine ayrımcılık olmadan eşit yapılması lazım. Bu taziye evlerini yaptırırken kullandığımız para bu milletin parası. O zaman herkes bundan eşit şekilde yararlanması lazım. Ayrıca inancımız gereği bizde yas üç gündür. Hayat devam ediyor. Çalışmakta ibadettir mantığıyla hareket eden bir anlayışa sahibiz. Bizim üretme zorunluluğumuz var, çalışma zorunluluğumuz var. Teknolojiyi yakalama zorunluluğumuz var. Hepimiz bu sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz lazım. Ama burada Ali’ye ayrı, Veli’ye ayrı bir uygulama yaparsanız o zaman kusura bakmayın haklı değilsiniz.

Tamam başarı, başarısızlık görecelidir, zenginlik, fakirlik görecelidir ama adaletin terazisi şaşmaz. Hak sabittir. O açıdan hakkaniyetten ödün vermeden herkesin hakkını herkese verecek şekilde uygulama yapmaya gayret gösteriyoruz.

ÇOĞRAFYA KADERDİR, DEĞİŞTİRME ŞANSINIZ YOK

Çoğrafya kaderdir. Japonya deprem hattı üzerinde ve yılda kaç tane 6 şiddetinden deprem oluyor bende bilmiyorum. Şimdi Japonya’nın yerini değiştirme imkanımız var mı ? Yok. O zaman depremle birlikte yaşamayı öğreneceksin, ona göre önlemlerini alacaksın. Dünyanın her köşesinde deprem oluyor önlem alan Japonya’da herhangi bir zaiyat yoktur. Niye, o şartlarla yaşamaya kendini alıştırmış ve önlemini almış.

TÜRKİYE DÜNYAYA İNSANLIK DERSİ VERİYOR

Eğer biz bu sınır hattında, serhat şehrinde yaşıyorsak, bu coğrafyada da yüzyıllardır bu şekilde sıkıntılar varsa bu sıkıntılara karşı gücümüzü artıracağız, vücudumuzun direncini artırmış gibi ülke olarak dirençli bir şekilde durduğumuz takdirde Allah’ın izniyle biz bu işin altından kalkarız. Bugün dünyaya insanlık dersi veren Türkiye, bundan sonra da insanlık dersi vermeye devam edecektir.

MEDENİYET İNSANLARI SÖMÜRÜP, KÖLELİK MÜESSESİNİ ÇALIŞTIRMAK DEĞİLDİR

Burada medeniyet diyerek gidip insanların kaynaklarını sömürüp,  emeklerini sömürüp kölelik müessesini çalıştıran gelişmiş ekonomilerin küçük bizim Konya şehrimiz kadar olmayan bir ülkenin bile dünyanın öbür köşesinde 5 tani sömürgesi varken bunlar bize insanlık dersi veremez. Biz insanlık dersini bundan önce de verdik, bundan sonra da vereceğiz. Bu inancımızın gereği yapmakla mükellef olduğumuz şey. Biz ne diyoruz, komşusu açken, kendi tok yatan bizden değildir. Bunu söylem olarak yapıp, uygulamada yapmazsan geçerliliği olmaz. Biz inancımızın gereği neyse onu yapmakla mükellefiz. O açıdan şu anda gönül ister ki ne Irak’ta, ne Suriye’de, ne dünyanın başka bir köşesinde insanlara zulüm edilmesin. Bir tarafta zulüm eden varsa, diğer tarafta da biz insanlığımızın gereği sahip çıkmanın gerekliliğini yapmamız lazım. Bunu da görev bilinciyle insanlığımızın gereği olarak yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam ederiz. Ama diğer taraftan da diplomatik olarak yıllardır olmadığı kadar bunu sulh edebilecek her türlü girişimleri de kartları sonuna kadar kullandığını görüyoruz. Halen bu konuda çalışmalar devam ediyor ama bir noktaya kadar geldikten sonra yapabilecek bir şey yoktur. Bu konuda da millet olarak yapılması gereken ne varsa yaparız. 15 Temmuz’da nasıl ülkemizi işgal etmeye çalışanlara karşı bu millet bu tavrını koyduysa bundan sonraki süreçte de hangi noktada, ne şekilde olursa olsun tepkisini ortaya koyacaktır.

HEDEFİMİZ GÖREV SÜREMİZİN SONUNA KADAR 30 KÜTÜPHANE

Nüfusunun yüzde 50’si 18 yaşın altında olan bir ilçede yaşıyoruz. Çok genç bir nüfusumuz var, bu çocuklarımızın eğitim kalitesini yukarı çıkarabilmek adına ders çalışabilecekleri mekanları artırma gerekliliğine inanıyoruz. Bunun için şu anda 22. Kütüphanemizi faaliyete bir ay içerisinde geçireceğiz. Allah kısmet ederse dönemin sonunda 30 tane kütüphane ile tüm gençlerimizin daha rahat ders çalışabilecekleri mekanı gençlerimize sunmuş olacağız. Bundan önce 2 tane 33 derslikli okul yaptık, İnşallah ekonomik şartlarımızı yerine getirdiğimizde Valiliğimizle protokol yapıp yine okul yapmak bizim önceliklerimiz arasında.

AYRIMIZ GAYRIMIZ YOK, MİLLET İÇİN HİZMET ÜRETİYORUZ

Çünkü eğitmeden insanlara diğer unsurları verseniz de bir değeri olmayacak. Temel eğitimden başlayarak devam eden bir eğitim anlayışı ile bugün 70 tane ana sınıfında çocuklara eğitim veren, 4-6 yaşta yüzlerce çocuğa temel jimnastik eğitimi veren bir anlayışla adım adım yukarıya çıkarıyoruz.

Okul sporlarıyla ilgili Valiliğimizin “ Spor şehri Gaziantep” organizasyonu ile ilgili biz alt yapısını yıllar önce başlatıp Atatürk Spor Merkezi ve İbrahimli Spor Merkezini günlük 16 saat kullanılan  mekan haline getirdik ki, bu gençlerin enerjisini dreşarj edebilelim.

Bizim ayrımız, gayrımız yok. Bu iş Milli Eğitimin, bu iş Gençlik Spor’un anlayışından uzak, kaynak varsa, imkan varsa bunu millet adına kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Sucu mazbatasını aldı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.