HAZIMSIZLIK

BEĞENDİM

Türkiye’nin gerek Arnavutluk ve gerekse de Fransa ile oynadığı Euro 2020 elemelerinde attığı gollerden sonra futbolcuların Asker selamı vermeleri gündeme otururken, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı olan hazımsızlığı tescillenmiş oldu.

Hadi Fransa kendi evinde puan kaybetmenin acısıyla bu konuyu gündeme getirdi diyelim ve bir şekilde anlaşılabilir diyelim.

Almanya’ya ne oluyor ?

Türkiye maçı Fransa ile oynadı, son dünya şampiyonunun önünde grup liderliğini korudu ve Euro 2020’ye katılma yolunda kapıyı sonuna kadar araladı. Yoksa bu grupta Almanya’da mı vardı biz mi görmedik. Onları da mı saf dışı bıraktık.

Yooo..

Öyle ise size ne oluyor kardeşim, UEFA’ya şikayette bulunuyorsunuz ve Asker selamının soruşturulmasını, yaptırım uygulanmasını istiyorsunuz.

Eğer bunu bir ırkçılık olarak değerlendiriyorsanız önce şöyle bir geçmişinize bakın ve neler yaptıklarınızı iyice bir inceleyin. Irkçılık yapmanın ne olduğunu o tarih sayfalarında çok net görürsünüz ve insanlığınızdan utanırsınız. (Hoş böyle bir şey olacağını sanmıyorum)

Bizim Asker selamımız kutsaldır…

Biz, her ne şartta olursa olsun vatanımıza kast edenlere karşı Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkezi, Alevi’si, Sünni’si bir oluruz, birlik oluruz ve gözümüzü kırpmadan göğsümüzü siper ederiz.

Ya siz ?

Gözünüz hep bu coğrafyanın üzerindedir, bölgede kan durmasın diye her türlü alavere, dalavere işlerin içinde olursunuz ?

Mesele Milli futbolcuların verdikleri Asker selamı değil…

Mesele, yıllardır beslediğiniz, her türlü desteği verdiğiniz çakal sürüsünün Şanlı ordumuzun başlattığı Barış Pınarı harekatı ile darmadağın olması, kaçacak delik araması.

Mesele, Türkiye’nin güney sınırında ortaya koyduğunuz senaryonun tutmaması.

Biriniz çıkarsınız yaptırım uygulayacağınızı deklare edersiniz, biriniz ırkçılık suçlaması ile gücünüzün yetmeyeceğini anladığınız için karalama çabası içerisine girersiniz, biriniz terör örgütlerine destek verirsiniz…

Ey Avrupa, unutma bu millet ne sizin yaptırımlarınıza karşı boyun eğer, ne de sizlerin güdümündeki o çakallara teslim olur…

Türk Milleti ve Türkiye ayağa kalktı artık, gerekirse hepimiz asker oluruz ve değil avucunuzdaki çakal sürüsüne, yaptırımlarınıza, feriştahınızı tepeleyip geçeriz.

Bu ülke yıllardır terör belası ile hem maddi, hem manevi büyük kayıplar verdi.

Suriye savaşı sonrası bir çok mazluma kucak açtı, her türlü ihtiyacını karşıladı ve karşılamaya da devam ediyor.

Bu insanlar, sizin sınırlarınıza dayansaydı, kim bilir neler yapardınız ?

Eminim, kılınızı kıpırdatmaz, çocuk, yaşlı, kadın dinlemez hepsini ölüme terk ederdiniz.

Yaklaşık 10 yıldır devam eden savaş nedeniyle evlerinden, yurtlarından olan insanların özgür bir şekilde yaşayabilecekleri bir vatanları olsun, kendi sınırlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu ortadan kaldırmak için Türkiye’nin başlattığı Barış Pınarı harekatına katılan şanlı Mehmetçiğe selam göndermenin ırkçılıkla ne alakası var ?

Hazmedin artık…

Uyuyan dev uyandı, Türk ruhu yeniden ayağa kalktı, içte ve dıştaki düşmanı yok etmek için harekete geçti.

Gazi Mustafa Kemal’in Askerleri, tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi tek yumruk oldu.

Siz, istediğiniz yere başvurun, istediğiniz ayak oyunlarını sahneye koyun ama artık geçmiş olsun…