DOLAR

32,5327$% 0.11

EURO

35,0078% -0.1

STERLİN

40,8510£% -0.12

GRAM ALTIN

2.438,59%0,14

ÇEYREK ALTIN

4.053,00%0,05

TAM ALTIN

16.187,00%0,03

ONS

2.331,74%0,02

BİST100

9.716,77%-0,05

BİTCOİN

2110437฿%0.77547

a
alan18-kopya

Her şey çok daha güzel olmasın mı?

Hayatın yorucu koşuşturması içinde, insan hep güzel sözler duyup etrafında da huzur veren dostlar arıyor, öyle değil mi?

Bir akşam yorgun şekilde evinize geliyorsunuz…

Elinizdeki kumanda ile televizyonunuzda önce haberleri izlemek istiyorsunuz.

Mutfaktaki yangının nasıl söneceğini, işsizliğin nasıl önleneceğini, ekonominin nasıl düzeleceğini açıklayan konularında siyasilerin ağzından bir şeyler duyup rahatlamayı düşünüyorsunuz.

Baştan sona siyasilerin atışmaları ile dolu haber bülteni bittiğinde, dayak yemişten beter oluyorsunuz!

* * *

Bu defa bilgilenebileceğiniz ve öğrenebileceğiniz tür bir program arıyorsunuz.

Gönlünüzden bazen bir film, bazen de bir açık oturum izlemek geçiyor.

Ama o da ne?

Hangi kanaldaki bir filmi izlemeye kalksanız, ya silahlı-külahlı adamların görüntüleri, ya da zengin hayatlardaki entrikaları sizi rahatsız ediyor!

Sonra, yeniden Haber Kanallarını gezmeye başlıyorsunuz.

Bir haber kanalında sunucu etrafında toplanmış gazeteci konukları görünce, “Belki bir şeyler öğrenirim” diye düşünerek izlemeye karar veriyorsunuz.

Konukların hepsinin yüzleri size tanıdık geliyor.

Çünkü bu kişiler istisnasız televizyon, televizyon geziyorlar.

Biraz sonra her kafadan bir ses çıkmaya başlıyor.

Sunucunun kendilerine söz vermesini bile beklemeden karşılıklı atışıyorlar.

Bağırmalar, ses yükseltmeler birbirine karışıyor.

Ağızlarından neredeyse tükürükler saçarak bağıra, çağıra konuşan bu insanlar da maalesef günün yorgunluğuna yorgunluk katıyor.

Onların “Kavga mı? Sohbet mi?” ettiklerini anlamaya çalışıyorsunuz.

Konuşulanları dinlerken, yaşadığınız gerçeklere bakarak onlara inanmıyor ve sinirleniyorsunuz.

Sonra da ertesi günü düşünerek uykuya geçiyorsunuz.

* * *

Biliyorsunuz, insan için “Yaratılanların en mükemmeli” diyor bizim dinimiz…

Bunun için de, dinimizin ilk emri “OKU” diye başlıyor…

Öyleyse;

İnsan olarak önce okumayı, anlamayı, sonra dinlemeyi ve konuşmayı bilmemiz gerekmiyor mu?

Ama ne yazık ki;  bunu bir türlü beceremiyoruz.

Toplumda öne çıkanlar da bizlere kötü örnek oluyor!

Okuduklarını anlayan, sonra da sorgulamaya çalışanlara nedense “Suçlayıcı dil ile yüklenmek, hakaret etmek” moda oldu bu ülkede.

İnsanların görüşleri elbette olacak, olmalı da…

Ama bağırıp çağırarak, birbirimize karşı ses yükselterek nereye varabiliriz?

Bilirsiniz bir söz vardır;

“Uslub-u Lisan, Aynı ile İnsan” diye…

Ben bu sözlerden şunu anlıyorum; İnsanlar kullandıkları kelimeler, kurdukları cümleler ile kendi kalitelerini ortaya koyarlar.

Ne kadar güzel değil mi?

Bir kişiyi tanımak, karakterini öğrenmek için konuşma ve yazma diline bakmanız yeterlidir.

* * *

Şimdi gelelim ülke gündemindeki önemini koruyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimlerine…

Geçen haftaki yazımda da biraz bu konudan bahsetmiştim.

Ülkede seçim yapılıyor.

Aynı zarftan çıkan 4 ayrı seçimden 3’ünün oy pusulası kabul edilirken, 1 oy pusulasında “Hile var” denilerek kabul edilmiyor. Bu iddia ile sadece o seçim için yenilenme kararı veriliyor.

Ama gördüğüm o ki; Milletin gönlü yaralı…

İşte onun için, “Kenar bir ilçenin(!) Belediye Başkanı” olarak görev yaparken İBB Başkanlığına aday olan ve seçimi kazandığı, verilen mazbatası ile tescil edilen Ekrem İmamoğlu, güleryüzü ve sıcak mesajları ile toplumdan büyük ölçüde destek görmeye devam ediyor.

İşte onun için, İmamoğlu İstanbul sokaklarında dolaşırken henüz 17 yaşındaki bir çocuğun “Ekrem Abi” diye seslendikten sonra “Her şey çok güzel olacak” diye haykırıyor!

 

İşte onun için, “Her şey çok güzel olacak” sözleri ağızdan ağıza, gönülden gönüle yayılıyor.

 

İşte onun için, İmamoğlu gittiği her yerde şimdi bu sözlerle karşılanıyor.

İşte onun için, AKP iktidarını ilk defa sıkıntı içine girdi diye düşünüyorum.

Çünkü AKP yönetimi bu güne kadar hiç böyle bir rakiple karşılaşmamıştı.

Bu güne kadar, belirledikleri gündem ile rakiplerini istedikleri platforma çekmeyi başarmışlardı.

 

Ama şimdi durum çok farklı…

Televizyon ekranlarından çatık kaşları ile rakiplerine sert sözlerle yüklenen Sayın Cumhurbaşkanı, 23.Haziran’da yapılacak seçimleri elbette kazanmak istiyor.

Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP ise ona tam destek veriyor.

Ama iktidarın “Cumhur İttifakı” diye adlandırdığı bu dayanışmaya, muhalefet de “Millet İttifakı” ile bu defa çok sıkı duruyor.

Önceki gün Sayın Cumhurbaşkanı İstiklal Caddesindeki, nostaljik tramvaya binmiş güler yüzlü bir şekilde halkı selamlarken kalabalığın arasından bir ses duyuluyor:

“Başkanım her şey güzel olacak!”

Herkes “Eyvah şimdi kıyamet kopacak” diye düşünürken,

Cumhurbaşkanı “Daha güzel olacak” diye karşılık verince herkes derin bir nefes alıyor.

Ne güzel işte…

Sinirlenmeden bir şeyler söyleyebilmek!

Bu ülke hepimizin…

Gönlümüzden geçen ise “Her şeyin çok daha güzel olması” değil midir?

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

GAZİANTEP SANAYİ KENTİ Mİ?

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.