DOLAR

32,5035$% 0.16

EURO

34,7787% 0.13

STERLİN

40,6566£% 0.47

GRAM ALTIN

2.489,86%1,14

ÇEYREK ALTIN

4.254,00%0,37

TAM ALTIN

16.936,00%0,84

ONS

2.383,46%1,01

BİST100

9.524,59%-0,06

BİTCOİN

2070133฿%4.62213

a
alan18-kopya

HUKUKÇULAR ve HUKUK TEKNİKERLERİ

Herkese hayırlı bayramlar dilerim.

Umarım verimli, mutlu, güzel bir bayram geçirirsiniz.

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı. Ne yazık ki paketten çok yeşil pasaport konuşuldu. Dün ise YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için vermiş olduğu, ’23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan seçimde, ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin görev değişikliği hususunda, bu aşamada yapılacak bir işlem bulunmadığı’ yönündeki kararı çok tartışıldı. Bugün de pek çok köşede bizim köşemizde olduğu gibi kaleme alınacaktır.

Bu yazıda bu iki konuya değinerek işin özü olan sayın hukuk hocamız Prof. Dr. Muhammet ÖZEKEŞ’in de kitabında değindiği hukukçular ve hukuk teknikerleri olan iki sınıf hukuk fakültesi mezunlarına değinmek istiyorum.

Şişli İlçe Seçim Kurulu Müdürünün ve Başkanının dilekçelerini sosyal medya üzerinden gördüm. Haklarında soruşturma açılan bu memurlar bu seçimlerde haklı olarak görev almak istemediklerinden kendi adlarına ve kamu yararı gözeterek bunu bildirir dilekçelerini sunmuşlar. Dilekçeleri okuyunca gerçekten çok üzüldüm. Özellikle müdürün dilekçesinde süreçte ne kadar mağdur oldukları net bir şekilde görülüyor. Dosyada gizlilik kararı verilmiş. Tüm bu gelişmeler ve süreç ilerlerken YSK’nın, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İLÇE SEÇİM KURULU BAŞKAN ve ÜYELERİ HAKKINDAKİ YAPMIŞ OLDUĞU SUÇ DUYURUSUNU GERİ ÇEKTİĞİ AÇIKLANDI. Hâlbuki seçimin iptalinin gerekçesini, sandık kurulu başkanlarının usulüne uygun belirlenmediği yönünde karara bağlayan da YSK kendi kısa kararıydı.

 Birkaç gün önce Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı. Hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, şeffaflık, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi gibi hedefler içeriyor.

Yargı Sistemi, devletin işleyişinde akciğer görevi görür. Ne kadar güvenilir, bağımsız ve tarafsız bir sistem olursa, ekonomik yönden baktığımızda, dış yatırımcı o kadar rahat gelir. Rekabet etme güvenilirliği artar. Bunun sonucunda iç yatırımcı da artar. İş olanağı bağlantılı olarak artacağı gibi insanların adalete güveni arttığında mutluluk artar. Demokrasi ve insan iradesi güvenilir bir hal alır. Hukuk sistemi güçlü olan toplumlar en kudretli toplumlardır.

Çok açık ki, ülke hukuki yönden nefes alamaz hale gelmişken geç kalınmış bu iyileştirme hareketi biz hukukçuları umutlandırdı.

Pek çok soruna pozitif iyileştirme geldiğini söyleyebilirim.

Örneğin, önceki sistemde icra müdürlüklerine talep yoluyla çocukla kişisel ilişki kurulması veya çocuk tesliminin icra müdürlüğünün görev alanından çıkarılması ve uzman vasıtasıyla yapılması gibi.

Benim en çok dikkatimi çeken nokta ise, hukukçu niteliğinin artırılması hedefi oldu. Sanırım en büyük sorun burada başlıyor. İşte bu noktada sayın hocamızın hukukçu ve hukuk teknikeri kavramlarına değinmek gerekiyor.

Hukukçu da hukuk teknikeri de aynı sınavlardan geçer, aynı belgelere sahiptir, aynı ruhsatları alır ve aynı yetkilere sahiptir. Yani hukuk fakültesinden mezun olan herkes aynı zamanda hukuk teknikeridir. İşin teknik boyutuna haizdir.

Ancak gerçek bir hukukçu olmak için sadece teknik bilmek yeterli değildir. Gerçek bir hukukçu olmak ek olarak etik değerlere sahip olmayı gerektirir. Bugün hukukta sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu etik değerleri eksik hukuk teknikerlerinin çok fazla oluşu ancak gerçek hukukçularının sayılarının çok az oluşudur. Hukuk fakültesi bittiğinde diploması olan herkes hukuk teknikeridir ama asıl mesele hukukçu olmaktır ki yargı ancak gerçek hukukçularla ayakta kalabilir.

İşte gerçek hukukçular yoksa ortaya her zaman adaletsiz kararlar çıkar. Dikilen karar olaya uymaz, kanuna uymaz. Sonrasındaki kararlarda da dikiş tutturulamaz.

Bugün YSK’nın , ’23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan seçimde, ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin görev değişikliği hususunda, bu aşamada yapılacak bir işlem bulunmadığı’ yönündeki kararı kanunla örtüşen şekli bir karardır. Ancak seçim iptal gerekçesi, sandık kurullarının kanuna aykırı olarak belirlendiği olduğundan bu yeni karara doğal olarak itiraz edildi. YSK’nın kararlarına ileride dikiş tutturamamış diyecek miyiz?

Sanıyorum ki bunu zaman gösterecek.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

BAYRAM’DAN SONRAKİ BAYRAM

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.