İMAMOĞLU NE DEDİ?

BEĞENDİM

23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonuçlandı. Sayın Ekrem İmamoğlu kazandı ve Sayın Binali Yıldırım seçimi kaybetti. Bana göre Sayın İmamoğlu’nun kaliteli, zeki ve kucaklayıcı siyasi çizgisi kazanmasında en büyük etken oldu. Peki İmamoğlu’nun kazanmış olduğu 23 Haziran seçimleri sonrası açıklamalarında ne demek istedi?

***

İmamoğlu konuşmasının başında birden çok kez demokrasi vurgusu yaptı. ‘…seçimin en önemli ifadelerinden birisi de Türkiye'nin demokrasi sürecine olacak olan katkısıydı.’, ‘…Demokrasinin saati 31 Mart akşamı çalışmadı. Yaşanan her şeyi tüm milletimiz biliyor.’ sözleriyle, yapılan bu seçimin haksız, hukuka ve demokrasiye aykırı olduğunu tekrar dile getirdi. ‘…Sizler Türkiye'nin demokrasi itibarını herkesin gözünde korudunuz. Türkiye'yi yakın coğrafyadaki başka ülkelere benzetmeye çalışan dünyaya da işin aslını öğrettiniz.’ Çok önemli satır başlarıydı.

Sayın İmamoğlu defalarca demokrasi vurgusunu yaptı ve kucaklayıcı çizgisinden ödün vermeyerek çok yerde yine birlik, beraberlik, 16 milyon insana hizmet vurgusunu, ‘…Bu İstanbul'da herkesin yeni ve ortak bir sayfa açması anlamına geliyor. İstanbul'da artık adalet, eşitlik hoşgörü olacak, kibir ve ötekileştirme bitecek. 16 milyon İstanbullu demokrasiye olan inancımızı, adalete olan güvenimizi perçinlemiştir. …Seçimi bir parti, bir grup, bir kişi değil, tüm İstanbullular kazanmıştır. Bunu şu an belki kimse hissedemiyor, göreceksiniz kısa sürede herkes böyle hissedecek.…Bu seçim bir çok önyargıyı da yok etmiştir. …Bugünden sonra her kim, giyimine bakarak, hayat tarzına bakarak bir ön yargı oluşturuyorsa İstanbul ittifakı aklına gelsin. Artık ayrıştırma dönemi bitmiştir.’ sözleriyle dile getirdi.

Konuşmasının sonunda ise Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, onunla çalışmak isteğini belirtti. Bu sözlerde biraz teklif, biraz sitem, biraz uyarı olmadığını kim söyleyebilir? Her ne kadar Sayın İmamoğlu’nun yumuşak bir üslubu olsa da sözleri çok ciddiydi. ‘…Seçim öncesinde vatandaşa anlattığım yol haritasına uygun olarak sizinle uyum içerisinde çalışmaya hazırım ve buna talibim. Bunu tüm İstanbullulara duyuruyorum. Hiçbir siyasi mesele vatandaşımızın refahından, huzurdan, barıştan, sevgi ve saygıdan önemli değildir. Yasal sürecin tamamlanmasının, mazbatanın alınmasının ardından yol haritamızı size sunmak ve görüşlerinizi almak için sizi ziyaret talebimi buradan iletiyorum. Bu ülkenin buna ihtiyacı olduğunun altını çiziyorum. Vatandaş siyasetçi kavgalarından bıkmıştır. Hizmet ve çözüm beklemektedir. …Millet adına yapılacak hizmetleri engelleme çabasıyla karşılaşırsak, her şeyi şeffaf bir şekilde vatandaşımızla paylaşacağız. İBB Türkiye'nin en önemli kurumlarından biridir.‘ diyerek aslında Sayın Cumhurbaşkanı’na sert bir hatırlatma yaptığı kanaatindeyim. Sonuçta İstanbul’un ne kadar değerli olduğunu en iyi Sayın Erdoğan bilir. Bu konuşmadan sonra İmamoğlu çalıştırılmazsa, millet faturayı kime kesecek?

Konuşmanın beni en mutlu eden kısmı ise, kişiliği ve ideolojisi ile de seçim süreci boyunca ortaya koymuş olduğu, çalışma çizgisi konusunda söyledikleri oldu. Kendisine sandıktan sefer görevi çıktığını dile getirdikten sonra net bir şekilde bir kez daha çalışma çizgisini ortaya koyduğunu düşünüyorum. ‘…Siyasi görüşü ne olursa olsun, liyakat, çalışkanlık, millete hizmet aşkı olan herkes benimle çalışabilir. Parti merkezlerinden alınan referans kağıtlarıyla işe girme dönemi bitmiştir. Partiler kutsal yapılar değildir, tabu değildir. Partiler bir amaç değildir, hizmette araçtır. Bunu her vatandaşımın duymasını istiyorum. Partiler gibi liderleri de kutsal değildir. Parti başkanı, Belediye başkanı, Cumhurbaşkanı fark etmez. Liderlerin yeri milletin üstü değil milletin içidir.’ dedi. Bana göre, bu çalışma çizgisi Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının ihtiyacı olan çizgidir. Partiden referans kağıdı getiremeyen vatandaşın sorunu olduğu kadar, partiden referans kağıdı getiren vatandaşın da sorunudur. İnsanlar artık huzur, adalet, eşitlik, liyakat istiyor. Umarım tüm belediye başkanlarına ve diğer liderlere yol gösteren bir konuşma olur. Artık milletin rahatsızlıklarının fark edilmesi lazım. İmamoğlu’nun konuşmasının çok iyi irdelenmesi, liderler tarafından ders çıkarılması gerekir. Eşit olmayan bir yarışta, 9 puan oy farkı alan İstanbul Belediye Başkanı’ndan bahsediyoruz. İstanbul bir kez daha Ekrem İmamoğlu’nu seçti.

***

Sayın İmamoğlu’na hayırlı olsun. Umarım her şey istediği gibi çok güzel olur. Sayın İmamoğlu konuşmasıyla bir kez daha Türkiye’nin sorunlarına, İstanbul’un sorunlarına, İstanbul’da belediye sorunlarına hakim, sabırlı, azimli, birleştirici ve aynı zamanda kararlı bir profil çizdi. İstanbul 81 il için çok önemli bir şehirdir. Sayın İmamoğlu’na başarılar diliyorum.