KENDİ EJDERHALARI İLE GÜÇLÜ KENDİ SATIRLARINDA MEFTUN

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Kendi güvenli bölgesinden ayrılamayan insanlar sıkılmış ruh haliyle yaşamaya mahkumdu. Ağzında altın kaşıkla doğanların bile kalbini koruyacak bir şey icad edilmemişti.

Bu durumdan nasibini almak istemeyenler ise kendilerine bir kalkan örüp, ömrünü o güvenli bölgede geçirirlerdi.

Evet belki kalbi hiç kırılmazdı, evet kendini diplerde bulmazdı ama hiç bir zaman gerçekten de yaşamazdı. Sesi kısılana kadar ağlamaz, boğazı yırtılan kadar gülmez, kalbi delinene kadar sevemezdi. Mutluluktan bulutlara zıpladığı günler de, "Allah’ım öleceksem bu gün lütfen" dediği kederler de olmazdı.

Hayatlarını analitik doğru üzerinde yaşayan bu insanlar için mutluluk ve mutsuzluk arasındaki makas o kadar dardı ki, ne zaman mutlu ne zaman mutsuz anlayamazdınız bile.

Hiç "Keşke" dememiş, hiç hatası olmamış, mutluluktan ağlamamış, kocaman zaferleri, büyük başardımları olmamış, hiç unutulmamış. Bir bakarsın kendimi koruyayım derken "HİÇ" olmuş da fark edememiş.

İşte tam da bu yüzdendir ki ben hatalara inandım hep, hataların gücüne, yalınlığına, iyileştiriciliğine..

Siz de hatasızlığa inanmayın çocuklar, kaybetmeye inanmayın siz hep kazandınız, çünkü yıldızlar sadece sarı değil çocuklar, kırmızı, mavi, turuncu, beyaz yıldızlar da var. Gökyüzünü sadece mavi çizmeyin çocuklar gökyüzü bazen kızıl, bazen pembe, bazen mordur. Denizi, dereleri hep maviye boyamayın çocuklar, bazen yeşil de olur. Mor gökyüzü, mavi yıldız, kırmızı deniz çizdiğinizde size gülecekler, siz de onlara gülün geçin..