Kim, neye göre tespit ediliyor ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tüm dünyayı saran ve bana göre herkesin aklını başına getiren, zengin –fakir ayrımını ortadan kaldıran, yeryüzünde yaşayan herkesin eşit şartlarda yaşam sürdüğünü en iyi şekilde yüzüne vuran Coronavirüs (COVİD-19) salgını toplumun büyük bölümünü evine kapattı.

Salgının yayılmasını önlemek amacıyla alınan kararlar son derece doğru ve yerinde. Tedbiri elden bırakmamak, çok daha üzücü sonuçlarla karşı karşıya kalmamak için mümkün olduğunca kurallara uymak, karar doğrultusunda hareket etmek gerek.

Alınan kararı desteklemekle birlikte madalyonun diğer yüzüne de bakmak gerekliliğini vurgulamak isterim.

Karar sonrası bir çok işyeri kapılarına kilit vurdu, günlük kazanıp evindeki ailesine ekmek götürmek zorunda olan ( Tezgahtar, garson, kahveci, seyyar satıcı vs) insanlar çaresiz kaldı.

Devlet, salgın nedeniyle çeşitli yardımları (Maddi ve temel ihtiyaç malzemeleri) sosyal devletin gereği olarak vatandaşına ulaştırmak için adımlar atmaya başladı. Gerek sivil toplum kuruluşları, gerek Belediyeler ve gerekse de hali vakti yerinde olanlar bu konuda seferberlik ilan edilerek mümkün olduğunca dört bir yana ulaşmaya çalışıyorlar.

Ancak, burada öyle bir kesim var ki; Ne kadar zor durumda olsa da gururuna yedirip durumunu kimseye anlatamayanlar. Kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyenler.

İşte asıl sorun bu durumda olan insanların tespit edilmesinde.

Çünkü, bu durumda olan insanlar hayatlarının hiçbir bölümünde asla kendilerinden ödün vermemiş, kıt kanaat geçinse de çevresine, eşine dostuna, komşusuna, akrabasına bunu anlatmamış, anlatamamış. 

Bu durumda olanların tespit edilmesi, ihtiyaçlarının kendilerini de rencide edilmeyecek şekilde karşılanması gerekiyor.

İşimiz gereği bu durumda olan insanlarla konuşuyoruz, dertlerini dinliyoruz, yardımcı olabilmek adına adım atmak istiyoruz ama yinede gururlarından ödün vermemek için “Hayır” cevabı ile karşı karşıya kalıyoruz.

Gerekçeleri ise,” Evet, devlet, kurum ve kuruluşlar yardım ediyorlar ama kendimi  akşam televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında veya sosyal medya hesaplarında görmek istemiyorum”

Bence haklılar.

Peygamber efendimiz Hz Muhammed (s.a.v) hadisinde belirttiği üzre  ''Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli''

Soru şu ?

Gerek maddi, gerekse de temel ihtiyaç malzemesi yardımı yapılan kişiler neye göre ve nasıl tespit ediliyor?

Bir başka sorun ise;

Salgın öncesi işyeri olan, (Dolayısıyla vergi mükellefi) herhangi bir işyerinde sigortalı olarak çalışan (İşyeri kapatıldığı için işten çıkartılan yada ücretsiz izne gönderilen) kanuna göre kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayan (Bunun için de belirli bir çalışma dönemini geçirmesi gerekiyor) insanlar için ne düşünülüyor ?

Çünkü, bu insanlar da başvuru yapmalarına rağmen karşılarına, SSK, vergi mükellefiyeti çıkıyor ve talepleri otomatik olarak reddediliyor.

Umarım, devletimiz bu durumda insanların da varlığından haberdar olur ve yeni bir adım atar.

Aksi halde Adaletin terazisi düz durmaz.