MASKELEME

Aynaya baktığınızda ne görüyoruz?

Bazen sadece bir ‘’Suret’’ , bazen ise tüm olumlu duygu durumunu yüklenmiş bir ‘’Neşeli Suret’’

Gördüğümüz suret her bakışımızda belki de her farklı günümüzde izlenimini değiştirir değil mi? Peki değişen suretinizin görüntüsünde neler olabilir?

Düşünmeye ne dersiniz?

Sizlerin de aklına ‘’Mutluluk, Tebessüm, Kırgınlık, Üzüntü, Gerginlik, Şaşkın, Düşünceli, Boş vermişlik, Yorgunluk, Suçluluk vb.’’ ifadeler gelmiş olabilir.

Yukarıda birlikte düşündüğümüz suret ifadeleri duygu durumlarınızın yansımış halidir. Peki, biz günümüze bu suret ya da suretler ile mi devam ediyoruz?

Pozitif düşüncelere sahip olduğumuzda vücudumuzda Oksitosin, Melatonin, Adrenalin ve Endorfin hormonlarında yükselme görülür. Bizler bu hormonlara normalinden biraz yüksek düzeyde sahip iken ifadelerimizde istemsizce bir mutluluk, sevgi ve tebessüm görüntüsüne sahip oluruz. Örneğin; Sabah çalan alarmın sesine bile rahatsız olmayan bir durum içerisinde olabiliriz. Uyandığımızda ve sabahki rutin kişisel ihtiyaçlarımızı giderdiğimizde elimizde bir kahve ile Güneş’in yüzünüze gülümsemesini karşılayabiliriz.

Negatif düşüncelere sahip olduğumuzda ise Oksitosin, Melatonin, Adrenalin ve Endorfin hormonlarında bir düşüş görülebilir. Bizi etkileyen diğer bir kısımda ise yorgunluk, isteksizlik, mutsuzluk, gerginlik, stres, belirsizlik gibi düşünceli ifadelere sahip olabiliriz. Gün içerisinde yapmamız gereken her şey sanki sırtımızdan görünmeyen bir elin bizi yaşama iteklemesini hisseder gibi bir hal alabiliriz.

Örneğin; Alarm sesinin kulak tırmalamasından başlayabiliriz değil mi? İstemsizce üzerimizdeki yorganı itip ayağa kalkma çabasında bulunma, koridorda savsaklanarak yürüyerek, kişisel ihtiyaçlarımızı gidererek, acele bir şekilde hazırlanmak için elimize gelen giysiyi üzerimize giymeye çalışmak vb. gibi durumlar içerinde olabiliriz.

Aynada gördüğümüz mutluluk ifadesi maskelemeyi genel olarak tercih etmeyiz. Fakat içerisindeki duygu durum değişikliğini beğenmediğimiz ifadeyi çoğu zaman ‘maskeleme’ adı altında yeni bir görüntüye bürüyebilyoruz. Çevremize bu şekilde görülmek istediğimizi ve kendimizce başarılı olan bir yansıtmayı görmelerine olanak sağlıyoruz. Maskeyi kabullenmeye çalışarak bulunduğumuz ortamda tabii olmayan roller içerisine giriyoruz. Bu aslında bulunduğumuz ruh halini kabullenmek yerine onu en derinlere itmek ve kabullenmemek olabilir mi?

Neden zihnimizi ve bedenimizi bu kadar zor bir yük ile yüklüyoruz? Neden daha kolayı olanı kabullenmeyi tercih etmiyoruz? Aslında bu süreçte kabullenmenin bir yenilgi olduğunu düşünebilirsiniz.

Oysa ki kabullenme içerisindeyken bir yenilgide olmazsınız. Aksine direnmediğiniz olumsuz düşünceyi inkar etmediğiniz için, kabullenmeye çalıştığınız için olumlu düşüncelerinizi in aktif halden aktif hale taşıyabilir ve böylece hormonlarınızın yükselmesine yardımcı olabilirsiniz.