Sorun çok çözüm zor değil

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaklaşık 9 yıldır sınırının hemen yanı başında devam eden Suriye Savaşı’ndan en fazla etkilenen ve yaklaşık 4 milyon Suriyeli’nin Türkiye’ye geçiş güzergahı olarak kullandığı Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi sınır hattında da teyakkuz hali devam ederken, Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ilçede Türk ve Suriyelilerin huzur içerisinde yaşamlarını sürdürdüğünü, sorunların çözümü için de göreve talip olurken söz verdikleri projeleri hayata geçirebilmek için mesai kavramı gözetmeden çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

İlçenin en büyük sorununun işsizlik ve eğitim olduğunu ifade eden Yalçınkaya, sorunları çözebilmek için çok önemli projeleri hayata geçirmek için çaba harcadıklarını dile getirerek,“ Göreve talip olurken işsizlik ve eğitim sorununu çözeceğimize dair vatandaşlarımıza söz vermiştik. Bunun için gece gündüz demeden çalışıyoruz ve sözümüzde duracağız” dedi.

Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, istihdamdan, eğitime, sınırın yanı başındaki savaştan, Türkiye’nin atması gereken adımlara her konuda düşüncelerini bire1haber.com’a anlattı.

AKÇAKALE’NİN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK

Göreve talip olurken ilçemizin sorunlarını biliyorduk. Sorunların çözümü için de bir çok proje hazırladık ve bunları vatandaşlarımıza anlattık.

Akçakale’nin en büyük sorunu işsizlik. Burada en büyük sıkıntımız gümrük kapısının kapalı olmasıdır. Kapının bir an önce açılması lazım, Türkiye’nin bu Suriye felaketinden kurtulması lazım, Türkiye bu işte çok büyük zarar gördü, en büyük zararı da Akçakale gördü.

Suriye’den gelen 4 milyon kişinin 2 milyonu Akçakale kapısından geçti. 2 milyonu burada barındırmış veya geçişini sağlamış bir ilçenin ne alt yapısı, ne yolları ne de fiziki şartları buna müsait değil. Yani hem siyasi olarak, hem fiziki olarak hem de sosyal olarak Suriye felaketi burayı perişan etti. 

Türkiye’ye mutlaka Suriye’ye girmelidir. Girdikten sonra da o bölgede bir güvenlik bölge oluşturulduğunda hem Telabyad’dan hem de Rakka’dan Akçakale’ye gelen kişilerin büyük kısmı vatanına, anasına, babasına döner, gümrük kapısı çalışır böylece ilçemizde de bir hareketlilik olur.

YATIRIMCI TEREDDÜT EDİYOR

Şu an ülkemizin çeşitli bölgelerinden Akçakale’ye yatırımcıları getirmeye çalışıyoruz ama burada, tanklar varken, toplar varken, bölge karışıkken haliyle tereddüt ediyorlar. Akibeti görmek istiyorlar ve ona göre adım atacaklarını belirtiyorlar.

Onun için bu harekatla birlikte İnşallah bölgemizin önü açılacak, çok büyük imkanlar olacağına inanıyorum.

AKÇAKALE ORTADOĞU’YA AÇILAN TEK SINIR KAPISI

Akçakale, Ortadoğu’ya açılan Fırat’ın doğusundaki tek kapı. Yani yaklaşık 600 Kilometrelik alanda tek kapı. Burada hem Irak’ı, hem Suriye’yi buradan beslemek mümkün. Bu olduğu zaman ilçenin de, bölgenin de kaderi değişir. Tüm bölgeye de yansıması olur. Bunu dört gözle bekliyoruz.

Akçakale’de büyük çapta bir sanayi kurmak mümkün değil fakat istihdama dayalı tekstil atölyelerini burada mutlaka kuracağız ve çalıştıracağız. Kadınlarımıza, genç kızlarımıza ve genç kardeşlerimize mutlaka istihdam yaratmak zorundayız.

Şu anda herkesin gözü bizde “Belediye bana iş versin” diye düşünüyor. Ama Belediye’nin imkanları belli, şartları belli. Bu şekilde bu sorunu çözmek mümkün değil.

Biz bunu üreterek, satarak, ticaret yaparak, ihracat yaparak bu soruna büyük oranda çözüm bulabiliriz. Bunun çalışmasını yapıyoruz, ülkemizin çeşitli bölgelerinden işadamları ile görüşmelerimiz var. Bunu yapacak arkadaşlarımıza hem İŞKUR desteğini, hem de devletin desteğini vererek işsizliği belirli bir oranda azaltmak istiyoruz.

ORGANİZE SANAYİ KURMAK İSTİYORUZ.

Organize Sanayide yapılan yatırımların yüzde 50’sini iadeden istifade etme şansı var. Bunun arayışları içerisindeyiz. Ama Ankara’nın şu an sıkıntıları ve imkanları ortada. İnşallah kısa bir süre sonra her şey normale döner.

Türkiye büyük bir devlet. Bu ülke geçmişte de böylesine büyük sıkıntıları yaşadı ama bunları aklıselimle, sağduyu ile aştı. Ben önümüzdeki dönemde de aklıselimle, insanların gayreti ile bu felaketten, sıkıntılardan çıkacağına inanıyorum.

EĞİTİM SORUNU HAD SAFHADA

Bir başka en büyük sıkıntımız eğitim. Maalesef bölgemizde eğitim yerlerde. Türkiye’nin en sonuncusu olmuş bir ilçe. Bunun gördük ve Belediye’nin işi olmadığı halde 200 kişilik bir dershane açıyoruz. Bu dershanede çocuklarımızı Üniversitelere hazırlayacağız, geleceğin doktorları, geleceğin Savcıları, geleceğin Mühendisleri olmalarının yolunu açacağız.

AKÇAKALE MARKA OLACAK

Göreve talip olurken projelerimiz arasında Akçakale’yi marka yapmak vardı. Alt yapısı ile, yolları ile, caddeleri ile, düğün salonları ile sosyal aktiviteleri ile Millet bahçeleri ile. Bütün bunların çalışmalarını yapıyoruz.

Şu an ilçemizde 70 dönümlük bir parkımız var onun ihalesine çıkıyoruz, megapark diye. Arkasından DSİ’nin bir yeri var onun tahsisi ve yapımında epey bir mesafe aldık onu bitirmeye çalışıyoruz. Sonra eski taburun olduğu yeri Millet bahçesi yapmak için Genel Kurmay Başkanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor.

AKÇAKALE – ŞANLIURFA ARASI DUBLE YOL VE HIZLI TREN PROJEMİZ VAR

İlçemize herşeyin en güzelini, en iyisini getirebilmek için çabamız devam ediyor. Projelerimiz arasında yer alan Akçakale – Şanlıurfa arası duble yolun yapılmasını ve hızlı tren seferlerini getirmek istiyoruz.

Akçakale dünya ile entegre olmuş bir kapı, dünya ile ithalat, ihracat ve her türlü işlemlerin yapıldığı bir yer. Yani, ilçemiz şartlar ve coğrafyası ile dünyanın en güzel yeri. GAP projesinin göbeğinde, Suriye sınırının dibinde, Şanlıurfa’ya 50 kilometre ileride. Yani herşey var. Bütün bu imkanları, aklıselim ile, devletin imkanları ve bilimin ışığı ile harmanlayıp yol gitmemiz lazım.

Ben inanıyorum ki, şartlar düzeldiğinde Akçakale en iyi sıçrama yapacak bölge olacaktır. Hiçbir ilçenin elinde böyle bir imkan yok. Bu imkanı, bizim yapabileceğimiz harekete geçirmek, bu hareketi işler hale getirmek. Bunun gayreti içerisindeyiz.

Uzun yıllar siyasetin içerisinde olduğumuz için Ankara siyasi çevrelerinde çok büyük bir gücümüz var, büyük bir nüfuzumuz var. Bu bir artıdır. Ben siyasetin acemisi, bu işi bilmeyen birisi değilim. Ömrüm siyaset içerisinde geçmiş, bazı şeylerin nasıl yapılacağını, hangi kapıya gidileceğini, en süratli nereden sonuç alacağını bilen birisi olarak bütün bunları bu ilçenin önüne koyacağız.  5 yılın sonunda batıdaki gelişmiş ilçelerde ne varsa onların Akçakale’de olması için gücümüz ölçüsünde mücadele vereceğiz.

İlçemizin pamuğu var, buğdayı var, gümrük kapısı var, ihracatı var, potansiyeli var, nüfusu var, genç nüfusu var. Bütün bunları biz aklıselimle güzel bir şekilde organize edebilirsek bunlardan mutlaka bir sonuç alacağız.

Türkiye’nin bir B planı var ve ben inanıyorum ki, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Eylül ayı sonuna kadar Suriye’ye gireceğiz. Türkiye girmek zorunda. Başka da çıkış yolu yok. Girdikten sonra da bu sıkıntıları en fazla bir yıl içerisinde aşarız. Akçakale, eğitimiyle, sosyal hayatı ile, parklarıyla, bahçeleriyle mükemmel bir ilçe olacaktır.

Siyasetteki hedefimiz insanların ekmek bulması, aş bulması, iş bulması, mutlu olması, iyi bir geleceğinin olması, iyi okuması, iyi iş alanlarının olması. Kafamızdaki projeler tamamen iyilerin üzerine kurulmuş durumda.  Bu yılda gece gündüz demeden, mesai mefhumu dinlemeden ilerlemeye devam ediyoruz.

İnanıyorum ki, kısa bir zamanda ilçemizin kafamızdaki yol haritası tamamen aydınlanır. Şu anda yolumuz biraz sisli gibi görünse de, bu sisler ortadan kalkacak, yaz günü gibi güneşli, aydınlık berrak bir gelecek Akçakale’yi bekliyor.

Bizim işimiz bu geleceği inşa ederken iyi bir mühendis, iyi bir mimar, iyi bir geleceği okuyan fütürist dediğimiz bir kişi olarak buranın önünü açmak, buradaki sıkıntıları gidermek ve bu 5 yılın sonunda da yüzümüzün akıyla göğsümüzü gere gere insanların önüne çıktığımızda hayır dualarını almaktır.

AKÇAKALE’YE GELECEK HER YATIRIMCIYA BEDAVA ARSA

İlçemize gelerek yatırım yapacak, insanlara istihdam sağlayacak her yatırımcıya bedava arsa vereceğiz. Bununla birlikte Belediyenin yapabileceği tüm kapıları da açacağım. Devlet katında, Valilikten tutun, genel müdürlükten, bakanlığa hangi alanda sıkıntısı varsa işin sahibi benmişim gibi çabalayıp hiçbir beklenti içerisinde olmadan sonuca bağlayacağım.

Çünkü, Türkiye’de bürokrasinin nasıl olduğunu biliyorum. Biz bu bürokratik engelleri birlikte ortadan kaldıracağız ve yatırımcı arkadaşlarımızın elini taşın altına koymasını, yaptığı yatırımdan dönüşüm sağlamasının önünü açacağız. Çünkü yatırımcı bir an önce üretim ve satış yapmalı ki para kazansın.

SÜRİYELİ NÜFUSU AĞIRLIKTA

Şu anda Akçakale’de 125 bin Suriyeli vatandaş bulunuyor. Bizim ülke vatandaşlarımızın sayısı ise 115 bin. Yani ilçemizde şu an Suriyeli nüfusu ağırlıkta. Ancak, şunu belirtmeliyim, ilçemizde bulunan Suriyeli’ler bizim bir parçamız. Çünkü, sınırlar izafidir. Osmanlı Devleti yıkıldığında, ortadan tren yolunu geçirmişler burası Akçakale olarak kalmış, diğer taraf ise Telabyad olmuş. İki tarafta yaşayanlar birbirlerine akraba, yakın dostlar ve arkadaşlar.

Bizim bu konuda bir sıkıntımız yok ancak bu yük ağır. Bu yükün ağırlığını hafifletmemiz için projelerimizi hayata geçirmemiz lazım, istihdam yaratmamız lazım, yatırım yaptırmamız lazım, ilçemizi cazip hale getirmemiz lazım, gümrük kapısını çalıştırmamız lazım, ithalat, ihracat yaptırmamız lazım ki, Süriyeli kardeşlerimiz de nefes alsın, bizler de nefes alalım.

Bu kadar yoğunlukta nüfusumuza 125 bin kişinin eklenmesi burayı bunalttı. Bu bir şikayet olarak algılanmasın, biz bu insanlara kapımızı açtık, evimize buyur ettik, buna karşılık bir laf söylemek bize yakışmaz.

Buna rağmen sorunu da görmek lazım ve çözüm üretmek lazım. Ben çözüm arıyorum. Türkiye’de aynı şekilde çözüm arıyor ve bende arıyorum. Bizde bu çözümün bir parçası olmak için çırpınıyoruz, çaba harcıyoruz. Bu işi birlikte çözelim Suriyeli’de rahat etsin, burada yaşayan kardeşlerimiz de rahat etsin.

PYD, ABD VE İSRAİL’İN LEJYON ASKERLERİ

Sınırımızın hemen yanı başında devam eden bir savaş var ve haliyle basında da Akçakale ismi sıklıkla dile getiriliyor. Bu bölgeye gelecek yerli ve yabancı yatırımcı gördüğü haberler üzerine buraya gelmeye tereddüt ediyor. Geçtiğimiz günlerde ilçemize bir Alman Milletvekili geldi, yanında da bir hanımefendi gelecekti. Ancak gelmeden önce hanımefendinin yakınları internet üzerinden bir araştırma yapmışlar ve Akçakale’yi terör bölgesi olarak görerek gelmesine izin vermemişler.

Oysa Telabya’da bulunan PYD, ABD ve İsrail’in görevli lejyon askerleri. Bunların Kürtlerle falan bir alakası yok. Kürt kardeşlerimiz, bilgili, sağduyulu, ülkesini ve vatanını seven, milliyetçi, İslam’a en büyük hizmeti veren insanlardır. Bu sebeple, İslam düşmanı olan Zerdüşt inancına sahip PYDli’lerle Kürt kardeşlerimizin bir alakası olamaz.

TÜRKİYE’YE SURİYE’YE MUTLAKA GİRMELİ

Gerek Cumhurbaşkanımızın savunduğu ve gerekse de bizim yıllardır dile getirdiğimiz behemahal Suriye’ye girilsin. Yani Suriye’yi işgal için değil, çünkü ilçemizin karşısında bulunan Telabyad’da yüzde 100 Arap bölgesidir ve PYD orada işgalcidir. Bin 500 PYDli gelmiş oradaki insanlara tahakküm ediyor, zulüm ediyor ve idare adı altında idare ediyor. Türkiye’nin girmesi durumunda karşıda bir dirençle karşılaşmayacağı muhakkaktır.

Akçakale tedirgin değil, burada Türkiye’de kararlı, Suriyeli kardeşlerimiz de kararlı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir adım atmasını bekliyorlar. O adım Tankların girmesi. Tanklar girdiği takdirde inanıyorum ki, buradaki Suriyelilerde, Türk halkıda, karşıdaki Suriye halkıda bu lejyon askerlerine dünyayı dar edeceklerdir. Onları Kamışlı’ya kadar yaklaşık 400 kilometre sürerler. Çünkü, onları ne sınırın bu tarafında, ne de karşı tarafında destekleyen, isteyen hiç kimse yok. Bu adamlar işgalci, ABD’nin tankıyla, silahıyla orada insanları sindirmişler, birini Belediye Başkanı yapmışlar, birini Savcı yapmışlar, birini Kaymakam yapmışlar. Türkiye kararlılığını gösterirse, iki tarafın halkıda bunlara gereken dersi verecektir.

ŞANLIURFA’NIN DEMOGRAFİK YAPISI

Şanlıurfa’nın demografik yapısına bakacak olursak Araplar, Kürtler ve Türkler hep bir arada barış ve kardeşlik içerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar.

Nüfusun yaklaşık yüzde 40’ına sahip olan Araplardan 1923 yılından benim seçildiğim dönem olan 1999 yılına kadar Türkiye siyasetinde temsilci çıkmamıştır. Yani nüfusun neredeyse yarısı olmasına rağmen temsil kabiliyeti olmamıştır. Biz bunun mücadelesini verdik ve önünü açtık. Bizim bağımsız olarak seçimlere girmemiz bunun miladı oldu ve 1999 yılında Doğruyol Partisi’nden Milletvekili seçilerek Meclise giderek hem Şanlıurfa, hem de Akçakale için çalışmalarımızı yaptık.

Meclis çatısı altında yaptığımız çalışmalarda o zamanın ölçeğinde hedefimiz Akçakale sınır kapısını açmak, Ceylanpınar Akçakale arasındaki yolun asfaltlanması  ve o günkü şartlarda Akçakale’de hayatı kolaylaştıracak yatırımların yapılmasını sağlamaktı. Muhalefette olmamıza rağmen hem 1. Sınıf gümrük kapısı niteliğinde Akçakale sınır kapısını açtık, hem de seçmenlerimize verdiğimiz yolun asfaltlanmasını sağladık.  Diğer verdiğimiz sözler içinde gerek Mecliste bulunduğum dönemde gerekse de meclis dışındaki siyasi çalışmalarımda mücadele etmeye devam ettim ve halen de bunları yapmaya çalışıyorum.

Uzun yıllar Doğruyol Partisi’nde siyaset yaptım fakat bir sonraki seçimde partimiz baraj altında kalınca bizde Milletvekili seçilmemize rağmen meclis dışında kaldık. Uzun yıllar hiçbir siyasi harekete bağlı kalmadan bağımsız olarak siyaset yapmaya devam ettik.

2014 yerel seçimlerinde Akçakale’de MHP’den Belediye Başkanı adayı oldum. O seçimde biz yüzde 48 oy aldık ancak AK Parti adayı oyların yüzde 50’sini alarak Belediye Başkanı seçildi. Burada şunu belirtmek isterim, biz MHP’den aday olurken partinin Akçakale’de 700 oyu vardı ve biz seçimlerde bu oyu 17 bin’e çıkardık. Oysa AK Parti ilçemizde girdiği her seçimden yüzde 100 oy alarak çıkmıştı ama bizim aday olmamız karşısında bu oy oranı yüzde 50’ye düştü.

31 Mart 2019 seçimlerinde, AK Partili arkadaşlarımız, dostlarımız bizi bu göreve layık gördüler ve aday olmamızı istediler. Yarıştığımız mevcut Belediye Başkanı arkadaşımız tüm kaynaklar elinde olmasına, belediyenin tüm imkanlarını kullanmasına rağmen biz 8 bin oy farkıyla seçimi kazandık ve Akçakale halkına hizmet için görevi devraldık.

MEHMET YALÇINKAYA KİMDİR ?

1958 yılında Şanlıurfa’nın Akçakale İlçesinde doğdu.  İlk ve orta okulu Akçakale’de tamamlayan Yalçınkaya, Lise eğitimini Şanlıurfa’da tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdi. Uzun bir süre Toprak Tarım Reformu Şanlıurfa Bölge Müdürlüğü ile DSİ 15. Bölge Müdürlüğünde görev yapan Mehmet Yalçınkaya,  1991 Genel Seçimlerinde Şanlıurfa 2. Bölgeden DYP milletvekili olarak tercihli sisteme göre 13 bin 600 oy aldı ancak kendi deyimiyle bir hile sonucu Milletvekili olamadı. 1995 genel seçimlerinde bağımsız olarak girdiği sandıktan Şanlıurfa seçmeninin yüzde 10’unun oyunu almasına rağmen yine Milletvekili olamadı. Yalçınkaya, 1999 genel seçimlerinde DYP Şanlıurfa Milletvekili seçildi. 21. Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisinde KİT komisyonu üyesi olarak görev yaptı.

Yalçınkaya, Türkiye- Katar Parlamentolar arası Dostluk Grubu Genel Sekreterliği ve Türkiye- Suriye Parlamentolar arası Dostluk Grubu üyesi, Türkiye- Irak Parlamentolar arası Dostluk Grubu üyeliği görevlerini yerine getirdi.