DOLAR

32,5038$% 0.08

EURO

34,7826% -0.12

STERLİN

40,2943£% -1.04

GRAM ALTIN

2.496,26%0,50

ÇEYREK ALTIN

4.252,00%0,18

TAM ALTIN

16.908,00%-0,09

ONS

2.391,52%0,54

BİST100

9.693,46%1,77

BİTCOİN

2062453฿%-0.33031

a
alan18-kopya

TÜRK-ARAP İŞ ZİRVESİ GAZİANTEP’TE TOPLANDI

Ticaret Bakanlığı‘nın katkısıyla, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneğinin (MÜSİAD), Gaziantep’te gerçekleştirdiği Uluslararası İş Forumu (IBF) 2. Türk-Arap İş Zirvesi’nde, geleceğe yön verecek iş modelleri, girişim ve yatırım konuşuldu.

Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programa, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Irak Ticaret Bakanı Ala el-Cuburi, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, MÜSAİD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Uluslararası İş Forumu (IBF) Başkanı Erol Yarar, Türk-Arap İş insanları katıldı.

HAZİNE VE MALİYE BAKANI NEBATİ: “TÜRK EKONOMİSİ TÜM DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKİYOR”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2. Türk-Arap İş Zirvesi”nde yaptığı konuşmada “Güçlü kamu mali dengelerimiz ve sağladığımız mali disiplin, bizim için öncelikli ve tavizsiz bir alan olmaya devam ediyor. Türkiye hem bütçe açığı hem de kamu borç stoku bakımından birçok ülkeden pozitif ayrışmayı sürdürüyor” dedi.

Bakan Nebati, Türk ekonomisinin son iki yılda gösterdiği büyük başarının tüm dünyanın dikkatini çektiğini belirerek, “Mevcut küresel ve bölgesel olumsuzluklara rağmen ülkemiz büyümeye, ihracat yapmaya, istihdam oluşturmaya devam ediyor. Tüm bunları, makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirerek yüksek katma değerli yatırımları teşvik edecek şekilde tasarladığımız Türkiye Ekonomi Modelimizle başarıyoruz. Özellikle sanayi ve turizm gibi ticarete konu olan ve ihracatçı sektörlerimizin son yıllarda akran ülkelerden pozitif ayrışarak yeniden güçlenme eğilimine girmesi bizi oldukça memnun ediyor. Politikalarımızın odağında üretimi, ihracatı, istihdamı ve yatırımları artırmak yer alıyor. Bu çerçevede işletmelerimizin finansmana erişim imkanlarını kolaylaştırmak, daha fazla yatırım yaparak üretim güçlerini desteklemek ve ihracatlarını artırmak için selektif kredi politikamızla uyumlu olacak şekilde Hazine destekli KGF paketlerini uygulamaya koyduk. Yakın zamanda selektif kredi politikamıza yeni bir enstrüman daha ekleyerek ihracatçılara ve turizm sektöründe faaliyet gösteren girişimcilere uygun faizli ve uzun vadeli lira cinsinden kredi imkanı sunuyoruz. Bu kapsamda toplam büyüklüğü 150 milyar liraya ulaşan, 2 yıla kadar geri ödemesiz olmak üzere 3 ila 10 yıl arası vadelerde krediler veriyoruz. Kredinin maliyeti yıllık yüzde 9’lara kadar inebiliyor. Diğer taraftan, tüketici kredilerinde dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık anlayışıyla hareket ediyoruz. Nitekim 50 bin liraya kadar olan tüketici kredilerinde vade sınırlamasında azaltmaya gitmedik. Önümüzdeki dönemde de mali disiplinden vazgeçmeden dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik farklı uygulamalarımızla da desteklerimizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Türk Lirası cinsi tasarrufları artırmak adına kur koruma mevduatı açıkladıklarını, bu ürünle Rusya-Ukrayna savaşına rağmen döviz kurunda önemli oranda istikrar sağlandıklarını vurgulayan Bakan Nebati, “Şimdi de Gelire Endeksli Senetlerin ihraç edileceğini açıkladık. GES’lere konu kamu iktisadi teşebbüslerinden bütçeye aktarılan hasılat performansı beklenenin üzerinde geldiğinde yatırımcılarına ilave getiri de sunabilecektir” şeklinde konuştu.

2020 yılı ve sonrasında tüm dünyada etkisini gösteren pandemi ve bu yılın başlarında patlak veren Rusya –  Ukrayna’daki savaşının, başta enerji ve gıda olmak üzere emtia fiyatlarının küresel ölçekte artmasına ve tedarik süreçlerinde aksamalara neden olduğunu sözlerine ekleyen Nebati şöyle konuştu:

“Bu durum tüm dünyada enflasyonu önemli ölçüde artırırken gelişmiş ülkelerde dahi enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bugün enflasyon dünyanın ortak sorunu. Bu yükseliş doğal olarak ülkemize de yansıyor. Küresel çalkalanmaların ülke ekonomimize bir yansıması olan enflasyon sorunuyla mücadele bugün bizim birinci önceliğimizdir. Enflasyonla mücadele ve finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, ekonomi yönetiminin tüm kurumlarıyla birlikte seferber olmuş durumdayız. Türkiye, canlı iç pazarı, genç ve dinamik işgücü, liberal ekonomisi, Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemiyle cazip bir yatırım ortamına sahip. Ülkemiz güçlü altyapısı ve elverişli konumuyla ön plana çıkarken; Tokyo’dan New York’a kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara kolay ve aynı gün erişim olanağı sunuyor. Diğer yandan ülkemizin sahip olduğu demografik avantajlar yatırım ortamını daha da güçlendiriyor. 2021 yılında Türkiye’de genç nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 15,3 seviyesinde. Bu oran yüzde 10,6 olan Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının oldukça üzerinde. Türkiye, 13 milyonluk genç nüfusuyla OECD ülkeleri içinde en kalabalık üçüncü genç nüfusa sahip. Son yılarda birçok üniversitenin kurulmasını destekleyerek genç nüfusumuzun kalifiye iş gücüne dönüşmesine de imkan sağlıyoruz. Böylelikle ülkemizdeki yatırımcılar, nitelikli iş gücüne erişim bakımından önemli bir rekabetçi avantaja sahip oluyor. 2021 yılı Küresel Rekabetçilik verilerine göre, Türkiye, nitelikli iş gücü, kalifiye mühendis ve yöneticiye erişimde akran ülkelere kıyasla üst sıralarda yer alıyor.”

“BÖLGEDE EN CANLI START-UP EKOSİSTEMİNE SAHİBİZ”

Hem yurt içi yatırımcılar hem de küresel doğrudan yatırımlar için Türkiye’yi cazip hale getirmek ve ülke kalkınmasını hızlandırmak için teşvik sistemini önemli ölçüde geliştirdik. Yakın zamanda, vergi mevzuatının sadeleştirilmesi, gönüllü uyumun güçlendirilmesi ve dijital vergi denetiminin etkinliğinin artırılması yönünde adımlar attık. Örneğin uluslararası yatırımcıların birden fazla ülkeyi ilgilendiren vergisel sorunlarının çözümünde diğer ülkelerle karşılıklı anlaşma yönteminin kullanılmasına ilişkin çalışmalarımızı tamamladık. Atılan tüm bu adımların sonuçları, uluslararası endekslerde de kendini gösteriyor.

TÜRKİYE YATIRIM YAPILABİLECEK EN POPÜLER ÜLKELERDEN BİRİSİ

Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde Türkiye’nin, 2020 yılında bir önceki yıla göre kayda değer bir iyileşme göstererek 190 ülke içinde 33. sıraya yükseldiği. Ernst&Young tarafından hazırlanan 2022 Yatırım Çekiciliği Anketine göre Türkiye, Avrupa’nın yatırım yapılabilecek en popüler ülkelerinden birisi olarak görülüyor.

2021 yılında Türk start-uplar 224 ayrı girişim sermayesi ve meslek yatırım anlaşmasıyla yaklaşık 3 milyar dolar tutarında yatırım aldı. Birçok fon ve yatırımcı, Türk girişimcilerin büyük potansiyeline inanıyor ve fonlarını bu doğrultuda kullanıyor. Ülke olarak bölgedeki en canlı start-up ekosistemine sahibiz. Bununla birlikte, yatırımcılar açısından önemli olan yeni adımlar atmaktayız. Ülkemizin rekabetçi avantajları, elverişli yatırım ortamı ve sunduğu fırsatlardan yabancı yatırımcıları haberdar etmek, onların taleplerini dinleyerek ülke menfaatlerimizle uyumlu talepleri en iyi şekilde karşılayabileceğimizi göstermek üzere sık sık yabancı yatırımcılarla bir araya geliyoruz. Geçen hafta İslam Kalkınma Bankası Guvernörler Kurulu Yıllık Toplantılarına katılarak, İslam Kalkınma Bankası Başkanı, Katar Maliye Bakanı, Endonezya Cumhuriyeti Maliye Bakanı, Birleşik Arap Emirlikleri Mali İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı, Suudi Arabistan Maliye Bakanı, Nijerya Maliye Bakanı ve daha birçok yetkiliyle görüştük. Görüşmelerde ülkelerimiz arasındaki yakın temasın ve tesis edilen istişare mekanizmalarının sürdürülmesi, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin güçlendirilmesi hususlarında kapsamlı bilgi alışverişi gerçekleştirdik.”

BAKAN MUŞ: ARAP ÜLKELERİYLE TİCARETİMİZ YETERSİZ

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türk Arap ticari ilişkilerinin geliştirilmesi için her türlü adımı atmaya kararlı olduklarını belirterek, Arap ülkeleriyle olan ticaretin yetersiz ve çok düşük olduğunu belirtti.

Bakan Muş şöyle konuştu:

“TÜRKİYE G 20 ÜLKELERİ ARASINDA EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKE”

Gaziantep’in Arap ülkelerine uzanan önemli bir ticaret ve sanayi hattının merkezinde olduğunu aktaran Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Gaziantep’in Arap ülkeleriyle ticarette bir köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Gaziantep’in geçen yıl gerçekleştirdiği 10,3 milyar dolarlık ihracatın 4 milyar dolarını Arap ülkelerine gerçekleştirdiğini paylaşan Muş, “Arap ülkeleriyle olan ticaret oranımız çok çok düşük. Bizim için yetersiz. Türkiye olarak Arap ülkeleriyle olan ilişiklerimizi geliştirmek için her türlü adımı atmaya kararlıyız. Tarihsel bağlarımız bizi birbirimize yakınlaştırıyor. Bugünkü etkinliğin ekonomik ve ticari ilişkileri daha da geliştireceğine inanıyorum. Türkiye geçen yıl yüzde 11 oranında büyüme sağlayarak son 10 yılın en büyük büyüme performansını gerçekleştirmiştir. G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur. 2021’de ortaya koyduğumuz büyümenin lokomotifi ihracat ve uluslararası ticaret olmuştur” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİNİN ETKİLERİ GERİDE KALDI”

Türkiye 2021 yılında 225 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek 500 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaştı. Bu yılda 250 milyar dolar ihracatı yakalayacağımızı, ticaret hacmini 600 milyar dolara çıkaracağımızı beklediğimizi ifade etmek isterim. Bu yılda geçen yıla oranla ihracatta yüzde 20’lik bir artışla 102,5 milyar dolara ulaşmış bulunuyoruz. Pandemi etkilerinin artık geride kaldığını rahat bir şekilde ifade edebiliriz. 2021 yılında Arap ülkeleriyle ticaret hacmimiz yüzde 14,2 ile 64 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Yani 100 milyar doları bile olmamıştır. Türk müteahhitler dünyada 458 milyar dolarlık proje üstlenmişler. Bu projelerin 167 milyar dolarını Arap ülkelerinde 3 bin 500 proje olarak kayıtlarımızdadır. Yani Türk mütahhitler yurtdışında yaptığı işlerin yüzde 30’nu Arap ülkelerinde yapmışlardır. Pandemiyle birlikte tedarik zincirinde yaşanan değişimler Türkiye’yi daha avantajlı bir konuma getiriyor. Ülkeler artık tedariklerini yakınlarındaki ülkelerinden yapmaktadırlar.

“TÜRK ARAP İLİŞKİLERİNİN GELİŞMESİ HERKESİN YARARINA OLACAK”

Türkiye bir üretim ve ihracat üssü konumundadır. Ülkemiz yatırımcılar için enerji, kimya, altyapı ve üstyapı projeleri, bilişim ve otomotiv alanında çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Türkiye büyük pazarlar için uygun bir merkez konumundadır. İmalatçı ülke olmamız hasebiyle önemli şirketlerin üretim için ülkemize geldiğini ifade etmekteyim. Bunu bugün yarın değil yakın bir zamanda daha net bir şekilde göreceğimizi söyleyebilirim. Türkiye’nin stratejik konumu Tokyo’dan Newyork’a kadar bütün pazarlara aynı gün erişim imkanı sunmaktadır. Bu avantajlar Türkiye’yi öne çıkarmaktadır. Arap ülkeleriyle işbirliğinin daha fazla arttırabileceğini değerlendiriyorum. Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi her iki tarafında yararına olacaktır. İki taraf arasındaki işbirliğinin arttırılmasına büyük önem veriyoruz. Sahadaki işadamlarının gayretleri bu noktada önemli olacaktır. Türk ve Arap iş dünyasının yeni fırsatlar ve işbirliği alanını keşfediyor olması parlak geleceğe olan inancımı ifade etmek isterim”

VALİ GÜL: “TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL DURAMAYACAK”

Gaziantep Valisi Davut Gül, zirvede yaptığı konuşmada, kentte birlikte iş yapma potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.

Gaziantep’in hayır ve ticaret konusunda dengeyi muhafaza eden bir şehir olduğuna ifade eden Vali Gül, “MÜSİAD’ın helal kazanç düsturuyla yaptığı ticaretin en iyi örneklerini görebileceğimiz bir şehir. Yapılan bu formun şehrimize, ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.” Şeklinde konuştu.

FATMA ŞAHİN SUNUM YAPTI

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise bir sunum yaparak,  Gaziantep’te yatırım olanakları ve yatırımları anlattı.

IRAK TİCARET BAKANI CUBURİ: “GAZİANTEP – BAĞDAT UÇAK SEFERLERİNİN BAŞLAMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Irak Ticaret Bakanı Ala el-Cuburi, açılışta yaptığı konuşmada, bölgesel kalkınma için bu buluşmaların olduğunu,  ikili ilişkilerin geliştirilmesi anlamında kısa süre önce Gaziantep-Bağdat uçak seferlerinin başlamış olmasın da büyük önem taşıdığını belirterek,” Atılan bu adımlar gelecek adına ciddi adımların temelini oluşturuyor. Iraklı ve Türk iş insanlarının işlemlerini kolaylaştırıcı adımların atılması noktasında görüşmeler yapılacak. Güvenli ve ekonomik alanları inşa etmek için kaynakları iyi değerlendirip akıllı tüketimi geliştirmeliyiz” dedi

MÜSİAD BAŞKANI ASMALI: ”2022 YILI YATIRIM YILI”

Programda konuşan MÜSAİD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, iktisadi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye hayaliyle yola çıkan derneklerinin, ülke ekonomisine katma değer sağlayacak ve geleceğe yön verecek her yeni oluşumu ve yatırım fırsatını yakından takip ettiğini ifade etti.

MÜSİAD olarak 2022’yi yatırım yılı ilan ettiklerini, Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerini gerçekleştirme noktasında, aralarında büyük şehirlerin de bulunduğu 40’ın üzerinde noktada “Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi” seferberliğini başlattıklarını belirten Asmalı, “MÜSİAD üyeleri 2022’de 25 milyar lira yatırım potansiyeline imza attı. 20’yi aşkın ilde, 40 farklı lokasyonda gerçekleştirilecek yatırımlarla Türkiye’nin ihracat odaklı mekanizmasını güçlendirirken bu güven hareketinin etki alanını da genişleteceğiz. Türkiye ekonomisinin özellikle hizmet ihracatının artması ile ihracatının 2023 yılında 300 milyar dolar, hatta bunun da üstüne çıkabileceğini öngörüyoruz.”

IBF Kongresi’nin her geçen gün sınırlarını genişlediğini, bu yıl da Orta Doğu’nun “sanayi üssü” Gaziantep’te düzenledikleri zirve ile Türkiye ve Arap iş dünyası arasındaki ekonomik ve sosyokültürel iş birliğini çok daha ileri seviyeye taşıyacaklarını vurgulayan Mahmut Asmalı şöyle konuştu:

“2. Türk-Arap İş Zirvesi, Ticaret Bakanlığının katkılarıyla, yurt dışı şubelerimiz ve diğer forum üyesi paydaş ülke temsilcileri, 1600 sanayici, girişimci, yatırımcı ve Türk-Arap iş dünyasının önde gelen sivil toplum kuruluşlarına ev sahipliği yapıyor. Bu potansiyeli değerlendirmek adına Türk yatırımcı, girişimci ve sanayicilerimize önemli sorumluluklar düşüyor. Doğru zamanda doğru adımları atabilmek için gerekli iş birliği ortamının kurulması ve fırsatların tespit edilmesi ile Türk-Arap iş dünyası arasında çok daha güçlü bağların kurulabileceğine inanıyoruz. Yeni iş modellerinin ve iş birliklerinin kurulmasına, farklı sektörlerdeki yatırım olanaklarının tespit edilmesine ve ikili ilişkilerimizin çok daha güçlü bir boyuta ulaşmasına vesile olacağız. Türkiye, Savunma sanayisi, makine, gayrimenkul, gıda, tekstil, demir-çelik, bilişim ve yazılım altyapısı gibi birçok alanda dünya ile yarışabilecek kalitede ürün ve hizmet üreten bir ülke konumunda ve bunu da salgın sürecinde tüm dünyaya ispatladı. Bu gücümüzü ve donanımımızı her geçen gün daha da ileriye taşıyoruz. Türkiye’deki girişimci, üretici, yatırımcı ve sanayicilerimizle Arap iş dünyasının önde gelen iş insanlarını bir araya getirerek, geleceğe yön verecek iş modellerine, girişim ve yatırım öykülerine imza atacağız.”

Asmalı, Türk ve Arap yatırımcıların Gaziantep’te bir araya gelmesiyle yakın gelecekte 3 milyar doların üzerinde iş hacmi oluşturacaklarını sözlerine ekledi.

Uluslararası İş Forumu (IBF) Başkanı Erol Yarar da “Bizim kitabımız, daima kardeş olmayı, birbirine sahip çıkmayı, birlikte ve beraber olmayı emrediyor. Dolayısıyla bizler bugün bir araya gelerek hem kulluğu yaşıyoruz hem emre itaat ediyoruz hem de ülkelerimiz ve milletlerimiz adına çok büyük bir adım atmış oluyoruz. Türkiye’nin önünde hiçbir engel duramayacaktır. Dolayısıyla Türkiye’ye güvenin, bu güveni sarsmak isteyen sözlere de itibar etmeyiniz. 32 senedir çok hikayeler duyduk ama biz hikaye dinlemeye değil iş yapmaya geldik. Biz iş adamıyız, biz somut şeyleri konuşuruz, bizim koyduğumuz hedefler gerçek hedeflerdir.” diye konuştu.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

AYHAN TİRYAKİ’YE ÖNEMLİ GÖREV!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.