DOLAR

32,5113$% -0.12

EURO

34,9399% 0.26

STERLİN

40,7139£% 0.31

GRAM ALTIN

2.438,40%0,64

ÇEYREK ALTIN

4.055,00%0,02

TAM ALTIN

16.195,00%0,18

ONS

2.331,74%0,70

BİST100

9.716,95%-0,05

BİTCOİN

2061778฿%-2.63711

a
alan18-kopya

TÜRKİYE SEVGİSİNİN BEDELİ 8 YIL HAPİS

1948 yılında Suriye’nin Halep kentine bağlı Türkmen Kadılar köyünde dünyaya gelen ve 1971 yılında Ziraat Fakültesinden mezun olduktan sonra Suriye ile İsrail savaşında Suriye vatandaşı olarak askere alınarak 7 yıl Suriye askeri olarak görev yapan ancak bir Türk evladı olduğunu ve son nefesine kadar da Türk olarak yaşayacağını her yerde dile getiren Bünyamin Garip’in (73) hayatı filmlere konu olacak şekilde. Garip’in tek isteği Türk vatandaşı olmak ve Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşımak.

İsrail savaşının sona ermesinin ardından, 1978 yılında evlendi, 1981 yılında da Halep’e taşınarak  Afrin, Azez, Sifire ilçelerinde Ziraat memuru olarak çalışmaya başladı. 5’i kız, 2’si erkek 7 çocuğu dünyaya gelen Garip, Türkiye sevdası uğruna 1996 yılında sebebini bir türlü öğrenemediği şekilde  Halep’te tutuklandı. 8 yıl boyunca Şam Adra Hapishanesi’nde ağır mahkum olarak yattı.

EŞİDE TUTUKLANDI, ÇOCUKLAR SOKAKTA KİMSESİZ KALDI

Cezaevinde her türlü ağır işkenceyi gördüğünü ancak 8 yıllık süreçte mahkemeye çıkarılmadığını sadece cezaevinde kolluk kuvvetleri tarafından sorgulandığını ifade eden Bünyamin Garip,” Bu süreçte eşimi de tutuklayarak benim aleyhime ifade vermesi halinde serbest bırakılacağını söylemişler. 3.5 yıl cezaevinde tutuklu kalan eşim serbest bırakıldı. Küçük olan çocuklarım annesiz, babasız sokaklarda kaldı. Ben cezaevinde olduğum için hiç birinden haber alamıyordum. Eşim ve çocuklarım da benim hangi cezaevinde olduğumu bilmediği için birbirimizden ayrıldık. Cezaevinde sürekli adımın neden Bünyamin olduğu, Türkiye’yi neden sevdiğim soruları soruluyordu. Bende, Türkmen olduğumu, Türk soyundan geldiğim için Türkiye’yi sevdiğimi söylüyordum. O dönemde Benyamin Netanyahu teslim alınmış haberim bile yok, babamın adımı neden Bünyamin koyduğunu, Bünyamin isminin Benyamin’i çağrıştırdığını belirterek devamlı işkence yapıyorlardı ” dedi.

GÜNLERCE AÇ SUSUZ KALDIK

8 yıl sonra cezaevinde kaldıktan sonra denetimli olarak her gün imza vermek şartıyla serbest bırakıldığını ve gittiği yerde kimsenin kendisiyle konuşmasının yasak olduğunu dile getiren Garip,” Halimi, hatırımı sormaya kalkan, yanımda görülen, benimle konuşmaya kalkan veya yardım etmeye çalışan yaklaşık 5 bin kişi bu yüzden işkence gördü. Onun için yanıma kimse yaklaşamıyordu. İş arıyordum korkudan kimse iş vermiyordu. Günlerce aç susuz kaldığım zamanlar oldu. 2004 yılında cezaevinden çıktım, 2012 yılına kadar Halep’ten çıkmam yasaklandı ve 8 yıl boyunca her gün gidip orada olduğuma dair imza attım. Gizli gizli de olsa beni tanıyanların yardımıyla 2’si erkek 2’si kız 4 çocuğumu buldum. Yanıma geldiler ama ne yiyeceğimiz vardı ne de kendimize bakabilecek durumumuz. Kış günleri soğukta titreyerek oturduk  ” diye konuştu.

BİR MAKAS, BİR TESTERE İLE KARNIMIZI DOYURDUK KAZANDI

Zor günler geçirirken, 8 yıl sonra kendisi gibi Türkmen olan bir kişinin yanına geldiğini ve biraz para verdiğini belirten Bünyamin Garip,” Ziraat Mühendisi olduğum için bu parayla gidip bir makas ve bir de testere alarak Azez’e gittim, köylerde ağaç budama ve ağaç aşılama yaparak en azından karnımı doyurmaya başladım” şeklinde konuştu.

7 AY ÖNCE TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ

Bünyamin Garip, Azez’de yaşarken 7 ay önce bir ekip tarafından kendisine Türkiye’ye getirildiğini söyleyen Garip şöyle konuştu:

“ Yaklaşık 7 ay önce yanımıza Türkiye’den geldiğini söyleyen bir ekip geldi ve beni ve ailemi Türkiye’ye götüreceklerini söylediler. Dünyalar benim olmuştu. Türk vatandaşı olacağım ve her türlü sosyal haklardan faydalanabileceğim belirtildi. Hemen toparlandık ve Türkiye’ye geldik.

TÜRK VATANDAŞI KİMLİĞİMİ ŞEREFLE TAŞIMAK EN BÜYÜK İSTEĞİM

Beni getiren ekibe de söyledim. Tüm yaşadıklarım, çektiğim işkenceler, ailemi, çocuklarımı uğruna kaybettiğim tek isteğim Türk vatandaşı olmak ve o kimliği şerefle taşımak. Beni getiren ekip, Türk vatandaşı olacağımı ve bir Türk gibi yaşayacağımı belirtti.

AYLAR GEÇTİ HENÜZ KİMLİĞİ YOK

Yaklaşık 7 ay önce Türkiye’ye geldim ve Türkmenler Mahallesi’nde oğlumun evinde yaşıyorum. Bana sadece adım ve soyadımın belirtildiği, gittiğim hiçbir resmi kurumda geçerliliği olmayan bir kimlik verildi. Hastalanıyorum, devlet hastanesine gittiğimde resmi kaydımın olmadığı söylenerek muayene olamıyorum, ilaçlarımı alamıyorum. Oğlum, çalıştığı işyerinde aldığı haftalıkla ancak evinin kirasını ve çocuklarının geçimini sağlayabiliyor. Ben burada oğluma yük oluyorum. GÖÇ idaresine gidiyorum, beni içeri bile almıyorlar. Kapıya bir memur iniyor, beni dinliyor ama hiçbir işlem yapmadan geri gönderiyor. Kimliğim ve resmi kaydım olmadığı için hiçbir şeyden faydalanamıyorum.

BEN TÜRK’ÜN VE TÜRK OLARAK ÖLMEK İSTİYORUM

Ben her ne kadar Suriye’de doğmuş olsam da Türk’üm ve Türk olarak ölmek istiyorum. Bunun için de devletimizin yetkililerinden tek isteğim Türk vatandaşı olmak. Ben Süleyman Şah’ın torunuyum, damarlarımda Türk kanı dolaşıyor ve bu kanı da ölene kadar şerefle taşıyacağım. Ancak, bunu şerefli Türk kimliğimi alarak yaşamak istiyorum.

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

6 PARMAKLI BEBEĞE ANKA’DA BAŞARILI OPERASYON

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.