DOLAR

32,4368$% 0.23

EURO

35,0850% -0.13

STERLİN

41,6579£% 0.85

GRAM ALTIN

2.325,32%0,25

ÇEYREK ALTIN

3.999,00%0,19

TAM ALTIN

15.996,00%0,18

ONS

2.232,84%0,00

BİST100

9.079,97%3,10

BİTCOİN

2297001฿%2.07415

a
alan18-kopya
ak-parti
ak-parti
  • bire1haber.com
  • Genel
  • TÜRKİYE’DE CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE ÇÖZÜMÜ

TÜRKİYE’DE CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE ÇÖZÜMÜ

Bire1haber.com’daki ilk yazımla beraber bundan sonra bu köşeden ülke gündemimizdeki olayları, hukuk sistemimiz ve vicdan penceremizden bakarak değerlendireceğiz.

Bu yazımda özellikle son günlerde Türk halkını derinden etkileyen, ülke gündemimizde adeta bir kara leke olan ve her gördüğümüzde midemizi bulandıran çocuklara ve kadınlara karşı cinsel saldırı olaylarını ele alacağız. Kanunlarımızdaki cezaların yetersizliğinden bahsederek çözüm önerimi sunacağım. Ve bu çözüm önerimin hangi ülkelerde ne şekilde uygulandığını anlatacağım.

* * *

22 Nisan’da İstanbul Küçükçekmece’de beş yaşındaki kız çocuğu apartman boşluğunda cinsel istismara maruz kalıyor. Çocuk kanlar içinde bulunuyor. Şu an yoğun bakımda… Zanlı on sekiz yaşında bir Pakistanlı. Tutuklandı.

24 Nisan’da bu sefer İstanbul Avcılar metrosunda bir kadına cinsel saldırı gerçekleşiyor.

Kadın metro kalabalık olduğu için sabrettiğini, sonunda dayanamayıp kendini dışarı attığını sinir krizi geçirerek anlatıyordu. Görüntüler sosyal medyada baya tepki çekmişti. Zanlı genç bir erkekti. Tutuklandı.

Yine 24 Nisan’da ve yine Küçükçekmece’de sekiz yaşında bir kız çocuğu istismar ediliyor.

Bakın burası çok önemli ; zanlının 2014 yılında da aynı suçtan kaydı olduğu, 22 Mart ve 31Mart 2019 tarihlerindeki cinsel istismar olaylarının da faili olduğu anlaşılıyor.

27 Nisan’da okul bahçesinde oynayan biri kız biri erkek iki çocuk daha istismar ediliyor. Zanlı o çevredeki bir inşaat işçisi. Gözaltına alındı.

Ve yine 27 Nisan’da… Bu sefer Çorum’da. Altmış beş yaşındaki bir adam, on bir yaşındaki

bir kız çocuğunu caminin tuvaletine götürüyor. Yanlış okumadınız. Altmış beş yaşında yaşlı bir adam. Sakallı, başında takkesi, camii cemaatinden… İstismar olup olmadığı araştırılıyor.

Adam gözlatında.

* * *

İşte son bir haftada yaşanan bu beş olaydan ve geçmişte yaşanan yüzlerce olaydan dolayı yeterince utanmadık mı? Yeterince midemiz bulanmadı mı? Toplumumuzun bu denli ahlaksızlaştığını düşünmek bile istemiyorum. Ancak yaşanan olaylardan sonra bu tarz kişilere karşı acil önlem alınması gerektiği konusunda ülkece hem fikir olduğumuzu düşünüyorum.

* * *

Türk Ceza Kanunumuzun 102.maddesi Cinsel Saldırı suçunu düzenler. Kanunumuza göre cinsel saldırı on sekiz yaşından büyüklere karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal ederek bedenine fiziksel temasta bulunulması ile oluşur. Basit ve nitelikli hal olarak ikiye ayrılır. Cinsel saldırının basit hali ilişki boyutuna varmayan halidir ve soruşturulması şikayete bağlıdır. Yani mağdur kişinin zanlıyı şikayet etmesi gerekir. Bu durumda zanlının alacağı ceza 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıdır. Nitelikli hali yani halk arasında bilinen tabiriyle tecavüz boyutuna ulaştığında ise zanlının alacağı ceza 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunumuzun 103.maddesi ise Çocuğun Cinsel İstismarı suçunu düzenler.

Çocuğun cinsel istismarı suçundan anlaşılması gereken şey ise on sekiz yaşından küçük bireylere karşı sözlü veya fiziki olarak yapılan her türlü cinsel saldırıdır. Cinsel istismar suçu da yine basit ve nitelikli hal olarak ikiye ayrılır. Basit hainde zanlının alacağı ceza 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası iken nitelikli halde ise 18 yıl hapis cezası verilir.

Peki sizce yeterli mi?

Mağdurun yaşadığı vahşetin, travmanın ve yıllarca sürecek psikolojik savaşın cezası 2 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezası mıdır? Hem mağdur ve ailesinin vicdanı hem de toplumun vicdanı verilen bu hapis cezalarının sonucunda acaba rahatlıyor mu?

* * *

Yaşanan olaylara bakıldığında bu sapkınlığı yapan kişiler her yaştan her anlayıştan ve her inançtan kişiler olabiliyor. Eğer bir insan şerefini, haysiyetini ve inancını bir kenara koyarak böylesine aşağılık bir vaziyete bürünebiliyorsa o zaman o kişilere öyle cezalar verilmeli ki bir daha o düşüncelere girememeliler.

Benim fikrime göre, cinsel dokunulmazlığa karşı suçları işleyen kişiler ülkemizde ve tüm dünyada bir daha o istekte bulunamayacak şekilde cezalandırılmalılar. İdam veya hadım fikri günümüz cezalandırma yöntemlerine göre belki çağ dışı bulunabilir. Ancak teknolojinin de gelişmesiyle birlikte kimyasal hadım yöntemi insan vicdanına en uygun cezalandırma yöntemi olabilir. Yani bu suçu işleyen kişiler kimyasal ilaçlarla hadım edilerek bir daha o isteklerde bulunmaları ve o suçları işlemeleri engellenebilir. Ayrıca bu suçu işlemeye meyilli kişilerin bu ceza karşısında birçok defa düşüneceklerini ve nasıl olsa serbest kalırım fikrinden hızla uzaklaşacaklarını düşünüyorum.

( Hatırlarsanız 24 Nisan’da Küçükmece’de sekiz yaşındaki kızı istismar eden sapık aynı suçu dördüncü defa işlemişti. Dördüncü defa işleyebildiğine göre demek ki her defasında serbest kalmış. )

* * *

Peki ya kimyasal hadım cezası Dünya’da hangi ülkelerde uygulanıyor ve Türkiye’ye de bu cezanın getirilmesinin önünde bir engel var mı diye soracak olursanız…

Kimyasal hadım cezası ABD’de yedi eyalette uygulanmaktadır. Bu yedi eyaletin bazılarında hapis cezasını tamamlayıp tahliye olan kişilere bu uygulama yapılırken, bazı eyaletlerde ise aynı suçu ikinci defa işleyenlere bu ceza uygulanmaktadır.

Polonya ise 2010 yılında Avrupa’da kimyasal hadım uygulamasını getiren ilk ülke olmuştur.

Burada da hapis cezasını tamamlayan kişilere kimyasal hadım uygulanır.

Rusya’da 2012 yılında kimyasal hadım uygulamasına geçilmiş ve bu suç ikinci defa tekrarlanırsa ömür boyu hapis cezası verilmektedir.

Güney Kore , Endonezya , Moldova ve Estonya’da bu cezayı uygulayan ülkeler arasındadır.

Görüldüğü gibi kimyasal hadım uygulanan ülkelerde yine hapis cezaları da verilmektedir.

Ancak hapis cezasını bitirip tahliye olan ve yeniden toplumun içine karışan kişilerin ikinci defa aynı suçu işleyebileceği düşünülerek, bu ülkelerde yaptırımlar ağırlaştırılmıştır. Hapis cezasından sonra uygulanan kimyasal hadım ile bir daha o suçun işlenmesinin önüne geçilmiştir. Yine ikinci defa işlenmesi durumunda verilen ömür boyu hapis cezası ile de bu suçun oluşmasının köklü olarak önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Ülkemizde ise yukarıda belirttiğim ceza kanunu maddelerime ek olarak kimyasal hadım uygulaması getirilebilir ve bu suçu işlemeye meyilli kişilere karşı caydırıcı bir yöntem olabilir.

* * *

Sonuç olarak çocuklara ve kadınlara karşı cinsel saldırı olayları Dünya’nın bir çok yerinde görülebiliyor. Zanlılar bazen bir genç, bazen orta yaşlı bir adam, bazen de yaşlı kişiler olabiliyor. Aileler ve bireyler her ne kadar önlem alırsa alsınlar, hala bu tarz olaylar yaşanabiliyorsa artık yapılacak tek bir şey kalmıştır o da işlenen suçun cezasını artırmak.

Böylelikle caydırıcılığı artırmak… Bu noktada uygulanması gereken cezai yaptırımın kimyasal hadım olması gerektiğini savunuyorum. Yukarıda kimyasal hadımın hangi ülkelerde ne şekilde uygulandığını gördük. Ülkemizde de bu cezanın uygulanabilmesi için kanunen hiçbir engel bulunmamaktadır. Yeter ki bu konuda bir kamuoyu oluşturulsun… Yaşanan olaylar ve çekilen acılar araştırılsın. Sonrasında eminim siyasiler ve kanun koyucular gerekli adımları atacaklardır.

Çocukların ve kadınların ağlamadığı, özgürce yaşayabildikleri mutlu yarınlara kavuşmak dileğiyle…

sedef-moda
sedef-moda
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Çocuklara dikkat

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.