DOKTOR HAYATİ TEHLİKEYİ ATLATTI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gaziantep’te hasta yakınları tarafından demir sopalarla dövülen ve yoğun bakımda tedaviye alınan acil servis doktoru Esadullah Beğoğlu hayati tehlikeyi atlattı. Servise alınan ve tedavisi süren Doktor Begoğlu, kendilerine 20 kişinin, kemerlerle, sopalarla saldırdığını ve canlarını zor kurtardıklarını söyledi.

Gaziantep’te, görev yaptığı özel bir hastanede hasta yakınları tarafından demir sopalarla dövülen ve yoğun bakımda tedaviye alınan acil servis doktoru Esadullah Beğoğlu hayati tehlikeyi atlattı. Kendine gelen ve yaşadığı dehşeti anlatan Beoglu, “ Bir anda hastane önünde 20 kişi saldırdı. Kemerlerle, demir sopalarla saldırdılar. Canımızı zor kurtardık. Kafamda 15 dikiş var. Omuz ve boynumda yara izleri var. Kolumu ısırdılar. Sırtımda ve kalçalarımda demir sopa ve kemer izleri var” dedi. 20 Ağustos’ta, yüksek ateş şikayetiyle çocuğunu özel bir hastanenin acil servisine getiren Ekrem G., çocuğuna müdahale edilirken damar yolunun geç açıldığını belirterek bağırıp çevreye küfürler yağdırdı.

Hastane güvenliği tarafından sakinleştirilen baba, hastane bahçesine çıkarıldıktan sonra telefonla yakınlarını çağırdı. Kalabalık grup, hastane bahçesinde acil servis doktoru Esadullah Beğoğlu, hastane gece müdürü Ahmet Sefa Sağlık ile güvenlik görevlisi Gökhan Hacı Yunus’u darp etti. Demir sopa ile başına vurulan Beğoğlu, ilk müdahale sonrası Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. Bir gün yoğun bakımda kalan Beğoğlu, hayati tehlikeyi atlattı ve servise alındı. Olay üzerine hastaneye sevk edilen polis ekiplerinin başlattığı soruşturma kapsamında baba Ekrem G. ile 1 şüpheli gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde işlemleri tamamlanan  Ekrem G. Sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirken, diğer şüpheli serbest bırakıldı.

“BİR ANDA, HASTANE ÖNÜNDE 20 KİŞİ SALDIRDI”

Hastanede tedavisi süren Esadullah Beğoğlu, ise yaşadıkları dehşeti şöyle anlattı:  “Hastane acil biriminde nöbetteydim. Yüksek ateş, kusma ve sıvı kaybı gerekçesiyle bir çocuk hastaneye getirilmiş ve serum tedavisi istemişler. Hemşire arkadaşlar damar yolunu bir defa denemişler; bulamamışlar. Bunun üzerine acil birimde bağırıp, çağırıp dışarı çıkmış. Biz de o sırada diğer acil hekimi ve gece müdürü ile çay almak için hastane bahçesine çıkmıştık. Bu sırada çocuğun babası telefonla birilerini arayıp, hastaneye çok sayıda adam toplamış. Bizim bundan haberimiz yok. Çünkü kendisi ile herhangi bir tartışmamız, sözlü münakaşamız olmadı. Bir anda hastane önünde 20 kişi saldırdı. Kemerlerle, demir sopalarla saldırdılar. Canımızı zor kurtardık. Kafamda 15 dikiş var. Omuz ve boynumda yara izleri var. Kolumu ısırdılar. Sırtımda ve kalçalarımda demir sopa ve kemer izleri var

“BİZ SAĞLIKÇILAR DA BİR ANNENİN EVLADIYIZ”

Doktorlar ve sağlıkçılar bu işin ne kadar hayati bir mesele olduğunu bilirler. Darp sonrasında kusma, çift görme durumlarını yaşadım. Yoğun bakıma alındım. Bilincim gitmişti. Hayati tehlikeyi atlattım, yoğun bakımdan çıktım ancak daha kötü sonuçlar da olabilirdi. Keşke bu şiddet olaylarının cezai bir caydırıcılığı olsa. Bu olayı yaşadık, başkası yaşamasın. Tutuklanan kişiye hak ettiği cezasının verilmesini istiyoruz. Biz sağlıkçılar da bir annenin evladıyız. Bizim de çocuklarımız var. Bugün bana oldu; yarın başkasının da başına gelecek. Artık sağlıkta şiddetle mücadele yasasının çıkmasını istiyoruz”