TARIM KESİMİ DESTEK BEKLİYOR

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Türkiye’de ekonomi gerçekten bozuk mu?

Yoksa bizi çekemeyenlerin ortaya koyduğu bir iddia mı?

Hayatın içinde yaşayanlar olarak bir şeylerin iyi gitmediğini görürken, bizi idare edenlerin “Yok böyle bir şey!.. Bunlar bizi çekemeyenlerin ortaya koyduğu iddialar!.. Dış güçlerin oyunu!..” demelerine rağmen de ortada bir sıkıntı olduğunu biliyoruz.

İşsizlik ve enflasyon yüzünden siftahsız günler yaşayan sonra da kepenk kapatan esnaflarımız bir tarafa, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanının Tarım kesimi ile ilgili söyledikleri dikkatimi çekti.

Sayın Cumhurbaşkanı gençleri tarım sektörüne çekmek için teşvikler uyguladıklarını, 30 bin TL. Karşılıksız hibe destekleri verdiklerini söyledi.

İlk etapta kulağa gerçekten hoş geliyor…

Üç tarafı denizlerle çevrili, verimli topraklara sahip bu güzelim coğrafyada Tarım’da neden dışa bağımlıyız? diye sormak istiyorum…

Son zamanlarda, et başta olmak üzere gıda ithalatı yapan bir ülke haline geldiğimizi bilmeyen kaldı mı?

Bir zamanlar, “Kendi kendini doyurabilen ülkelerin” başındayken nasıl oldu da bu hale düştük?

***

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçimiz, köylümüz yeterince desteklenmezse olacağı bu!

Peki sadece bu mu?

Yedikleri GDO’lu ürünler yüzünden sağlığını kaybeden insanlarımızı nereye koyacaksınız?

Bu yüzden hastanelerin kapılarını aşındıran, adeta oralara abone olan insanlarımızın durumu sizlerin yüreğini hiç mi? sızlatmıyor!

İktidarı ile muhalefeti ile politikacılara büyük iş düşüyor…

Samanın bile ithal edildiği bir ortamda tarımda ve hayvancılıkta nasıl atak yapabiliriz? diye ciddi ciddi düşünmelerinin ve bir şeyler yapmalarının zamanı çoktan geldi de geçiyor bile!..

Geçen hafta yazdığım yazının altına yorum yapan bir büyüğümün feryadına ses vermek istiyorum.

Kendisi son derece eğitimli, dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip eden, modern anlamda tarım hayvancılık yapan ancak hükümetin bu yöndeki politikalarından mutlu olmayan biri…

Çiftçinin ve hayvancılıkla uğraşan kesimin mutsuzluğuna dikkat çekerek şöyle diyor;

“Et üreticileri 5 ay önce 50 kg’lık besi yemi çuvalını 45 liraya alıyordu, bugün 105 lira ödüyor. Hayvanlarını da hala geçen yılın fiyatlarından satabiliyor. Bu durumda hayvancılık kalır mı? Çiftçinin kullandığı mazot fiyatları el yakıyor. Yeterli desteğin olmadığı bir ortamda tarım kesiminin geleceği ne olacak?”

Bence de çok zor bir durum!

Tarım ve Hayvancılığımız nereye kadar bu böyle devam edebilir?

Para kazanmadan, zararına kim uğraşır?

Hiç düşünemiyorum!

***

Şimdi dönelim yine yazımızın başına…

Sayın Cumhurbaşkanı, gençlere “Köyünüze dönün, tarım ve hayvancılık alanında faaliyete başlayın!” diye sesleniyor?

Bu lafla olur mu?

GDO’lu tohumlarla tarım yapmaya mahkum olan bu ülkenin çiftçisi, köylüsü para kazanamazken, insanlarının da bu yüzden sağlığı bozulmadı mı?

Gençler, dedelerinden, babalarından kalan topraklarda karınlarını doyuramayınca boğazı tokluğuna çalışmak pahasına büyük kentlere göç etmeye başladı mı?

İşte bu yüzden, gıda maddelerini ithal eden bir ülke durumuna düşmedik mi?

Kendi çiftçimize, köylümüze çok gördüğümüz teşvikleri, ithal ettiğimiz ürünler aracılığı ile yabancı ülkelerin çiftçisine, köylüsüne ödeyip durmuyor muyuz?

Hükümet, kırmızı et ihtiyacını karşılamak için fazladan ithalat yapmış!

Şimdi ihtiyaç fazlası etleri yeniden dışarıya satmaya çalışıyormuş!

Bu nasıl bir hesabın sonucudur?

Anlamak mümkün değil!

***

Şimdi aklımızı başımıza almanın zamanı geldi diye düşünüyorum…

Ekonomi denilince sadece inşaatı düşünenlere seslenmek istiyorum;

Tarım ve Hayvancılıkta ciddi devlet politikalarına ihtiyacımız var!

Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletin efendisi” olarak tanımladığı Köylümüzü desteklemenin şimdi tam da zamanı!

Tarım ve Hayvancılıkta silkelenip, ayağa kalkalım!

Bu güzelim coğrafyada, doğal tarım ve hayvancılık ürünleri ile para kazanalım!

Organik ürünleri sadece dışarıya satan değil, iç piyasada da tüketen millet olalım!