32,3400$% -0.07
34,8790€% 0.06
40,6534£% 0.01
2.392,77%-0,15
3.944,00%0,37
15.753,00%0,37
2.301,22%-0,06
10.276,88%0,67
2073630฿%8.54926
04 Mayıs 2024 Cumartesi
Savaşlar, ülkelerin yaşadıkları iç siyasi belirsizlikler ve ekonomik krizlerin kitlesel veya bireysel göçü tetiklediğini söyleyen Meriç, “Ülkemiz de doğu-batı ile kuzey-güney arasındaki köprü konumundan dolayı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde sahip olduğu laik, demokratik, gelişmiş yapısı nedeniyle kitlesel ve bireysel göçlerin yoğun hedefi haline geldi. Türkiye, 2011 yılında Suriye’de baş gösteren savaşla Suriyelilerin, 2021 yılında Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele almasından sonra Afganların, 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Rusların ve Ukraynalıların, ekonomik ve siyasi nedenlerle Iraklı ve İranlıların, benzer nedenlerle Fas, Tunus, Cezayirlilerin ve yakın Asya ülkelerinin vatandaşlarının, totaliter/baskıcı rejimlerle yönetilen ülkelerin vatandaşları için göç noktası haline dönüştü.” diye konuştu.
Gelinen noktada Türkiye’de neredeyse nüfusun yüzde 10’u kadar yabancı yaşadığını ifade eden CHP’li Meriç, “Son açıklanan verilere göre Türkiye’de geçici koruma altında 3 milyon 237 bin 585 Suriyeli, ikamet izni ile 1 milyon 113 bin 761 yabancı ve uluslararası koruma kapsamında 262 bin 638 yabancı olmak üzere toplam 4 milyon 613 bin 984 yabancı bulunmaktadır. 2-3 milyon arasında düzensiz ve kaçak göçmenler de hesaba katıldığında Türkiye’deki yabancı sayısının 8 milyonu bulduğu, diğer bir deyişle nüfusumuzun %10’u kadar yabancı barındırdığımız ortadadır. Çeşitli statülerde yaşayan milyonlarca yabancı bulunmasına rağmen hükümetin göç yönetimi konusunda eksikleri, zaafları ve yanlışları oldukça fazladır. Göç yönetimi konusundaki bu boşluklar hem güvenlik hem de uyum açısından ülkemize ciddi sorunlar yaşatmaktadır. Zayıf politikalar ve kontrolsüzce gerçekleşen göç dalgaları ile Türkiye’nin demografik ve sosyo-kültürel yapısı olumsuz etkilenmiş, kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ekonomi yaygınlaşmış, büyük rant içeren göçmen kaçakçılığı suçu ve bu suç sonucu yaşanan dramlar artmış ve en nihayetinde halkımızda yabancı korkusu baş göstermiş, yabancılara karşı tepki büyümüştür.” dedi.
Böylesine ciddi problemlerin Başkanlık düzeyinde çözülemeyeceğinin altını çizen Melih Meriç, “Ülkemize yönelik kaçak ve düzensiz göçleri kontrol edecek güvenlik eksenindeki öngörülü, sağlam politikaları belirleyecek, kaçınılmaz göçlere karşı ise etkili uyum politikaları geliştirecek ve uygulayacak şekilde, göç sorunu Bakanlık düzeyinde çözülmelidir. Bu sebeplerden ötürü verdiğimiz Göç Bakanlığı kurulmasına dair kanun teklifi ile dünyada giderek artan göç sorununda hem transit hem de hedef ülke olarak Türkiye’nin yaşadığı ve gelecekte karşı karşıya kalacağı her türlü sorunu etkin, kalıcı ve nitelikli politika ve uygulamalarla çözmek/önlemek mümkün olabilecektir.” ifadelerini kullandı.
4 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Kısacık, “Mayıs ayının ilk cumartesi günü, Dünya Ankilozan Spondilit Günü olarak kutlanır. Tüm dünyada kutlanan Ankilozan Spondilit Günü’nde bu yıkıcı hastalığa dikkat çekerek, hastalığın etkilerini anlamak ve toplumu bilgilendirmek amaçlanmaktadır” dedi.
Ankilozan spondilitin öncelikle omurgayı etkileyen kronik iltihaplı romatizma olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kısacık, toplumlar arasında sıklığı değişmekle birlikte her bin kişiden 1-10’unda bu hastalığın görülebildiğine vurgu yaptı.
Ankilozan spondilitin en belirgin özelliğinin sabahları ortaya çıkan bel ve kalça ağrısı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kısacık, geceleri hastayı uykudan uyandıran bel ağrılarının da belirtiler arasında bulunduğuna dikkat çekti.
Genellikle 20-30 yaşlarında ortaya çıkan bu hastalıkta diz ekleminde ağrı şişlik, topuklarda ağrı, gözde üveit olarak adlandırılan iltihabi durumların da ortaya çıkabildiğini ifade eden Prof. Dr. Kısacık, şu bilgileri paylaştı:
“Hastalık tanı konmadığı zaman maalesef şekil bozukluğu, erken emeklilik ve iş gücü kaybına neden olabilmektedir. Tanı için hastalarının şikayetlerinin yanı sıra ilgili eklemlerin manyetik rezonans (MR) ya da röntgen gibi yöntemlerle görüntülenmesi gerekmektedir.”
“Ailesel geçişi oldukça yüksek olan bu hastalık, erken tanı sonrası çok başarılı şekilde tedavi edilmektedir” diyen Prof. Dr. Kısacık sözlerini şöyle tamamladı:
“İlaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, kilo kontrolü gibi genel yaşam önerileri de büyük önem taşımaktadır. Ankilozan spondilit hastalarının doğru bilgi edinebilmeleri için bu konuyla yakından ilgilenen Romatoloji Uzmanları, ilgili hasta dernekleri ve Romatoloji Derneklerine ulaşmaları en sağlıklı yol olacaktır.”
Sanatın toplumların ilerlemesinde önemli rol oynadığını belirten Sengir, “Bireylerin gelişimine büyük katkı sunan sanat topluma yön veren önemli unsurdur” dedi.
Sengir, eserlerinin rüyalar alemine, gönül genişliğine ve özgürlüğün sembolü kuşların kanat çırpışlarına izdüşümleri olarak yansıdığını söyledi.
Eserlerinde zaman ve mekan kavramının yok denecek kadar az olduğunu anlatan Sengir, “Her bir çalışmamı sonsuz bir evren, zamansız bir mekan içerisinde kurgulayarak farklı doku denemeleriyle de izleyicilere çok geniş bir çeşni sunmak istiyorum” diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü anımsatan Sengir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savaşlarda bile ülkelere girilip kaybediliyor. Savaşın kazananı ilk anda sanat eserlerini topluyor. Önceki dönemlerde yetenekli kişiler sanatlarını icra ediyordu. Teknolojinin gelişmesi ve toplumdaki bireylerin bilinçlenmesiyle birlikte sanat öğretilebilir özelliğiyle de daha erişilir bir kimlik kazandı.
Sanat ilk önce ailede sanatın ne olduğunu, nasıl ki çocuklarımıza güzel ahlakı öğretip her şeye güzel bakmalarını öğretiyorsak sanat konusunda da güzel bir yönlendirme yapmalıyız. Öğrenmenin yaşı yok, hiçbir birey sanata yönelmek ve öğrenmek için geç kalmamıştır. Toplumun geleceği açısından başta geleceğimizin teminatı çocuklarımız olmak üzere her bireyin mutlaka sanat dalına yönelmesi gerekiyor.”
SANKO Sanat Galerisi’nin, 2004 yılında SANKO Okulları öğrencilerinin eserlerini sergilemek üzere açıldığını, sonraki dönemde ise profesyonel galeri anlayışıyla yönetilerek Türkiye’de seçkin sanat merkezlerinden birisi haline getirildiğini anlatan SANKO Sanat Galerisi Seçici Kurul Üyesi Aslı Özen ise şunları kaydetti:
“Galerimiz tamamen profesyonel bir anlayışla yönetilmektedir. Ulusal ve uluslararası birbirinden seçkin profesyonel sanatçıları ağırlayarak sanatseverlerle buluşturuyoruz. Anadolu’da kâr amacı gütmeden sadece sanatçıya destek anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren tek sanat galerisiyiz.
Bölgede ağırladığımız profesyonel sanatçılarımızın aynı zamanda okullarımızda ve üniversitelerimizde öğrencilerimizle buluşup tecrübe paylaşımlarını sağlıyoruz. Bu da geleceğimizin teminatı gençlerimizin ve sanatseverlerin sanatsal bakışının gelişimine katkı sağlamaktadır.”
Özen, “Sanatın ve sanatçıların her zaman destekçisi olan Konukoğlu Ailesine ve SANKO Sanat Galerisi yönetimine sağladıkları imkanlardan dolayı şükranlarımı sunuyor, eserlerine ev sahipliği yaparak sanatseverler ile buluşturmaktan mutluluk duyduğumuz kıymetli sanatçılarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Aykanat ve SANKO Park AVM Müdürü Sait Can Gizir, Zeugma Fırat’ın Gerdanlığı isimli yayını Sengir’e takdim etti.
Sergi açılışına, SANKO Park AVM İşletme Müdürü Taner Neng, SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek, Yürütme Kurulu Üyesi Sevim Karakaş ve Murat Köylüoğlu, ressamlar Ayşegül Bakkaloğlu, Nurten Çatıkkaş Kale, Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmeni Hüseyin Yıldırım, Gençlik ve Spor Bakanlığı Resim Öğretmeni Şeyma Demir, sanatseverler ve davetliler katıldı.
Zehra Sengir’in 26 eserinin yer aldığı “Kuşların Şarkısında Renkler” temalı resim sergisi, SANKO Sanat Galerisi’nde 17 Mayıs 2024 tarihine kadar her gün 10.00- 22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
İzmir Buca Eğitim Fakültesi’nden üstün başarı ile mezun olan Zehra Sengir, Ankara Sanat Dergisi tarafından Paris’e inceleme ve araştırma yapmak üzere gönderildi.
İstanbul Mimar Sinan Üniversitesinden “Sanatta Yeterlik” aldı. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. Aynı bölümden emeklilik sonrasında sanatsal çalışmalarını Samsun’daki atölyesinde sürdürmektedir.
Yurt içi ve yurt dışında 200’ü aşkın ulusal ve uluslararası sergi, çalıştay, bienal ve trienale davetli sanatçı olarak katılan, 4’ü yurt dışında 26 kişisel sergi açan Sengir’in, 2’si yurt dışından olmak üzere 8 ödülü bulunmaktadır.
Yurt içi ve yurt dışı özel koleksiyonlar, müzeler ve kamu kuruluşları koleksiyonlarında eserleri bulunan sanatçı, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Karadeniz Plastik Sanatlar Derneği üyesidir.
Özellikle Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yaşanan sıkıntıların halkın sağlık hizmeti almasını engellediğini ifade eden Meriç, son yapılan atamaların kadro açığını kapatmaya yetmeyeceğine dikkat çekti.
Gaziantep’te nüfusa oranla hekim sayısının açık ara yetersiz olduğunu belirten Meriç, ‘’Son yapılan hekim ataların okyanusta damla misali. AKP milletvekilleri Gaziantep’te ortak akıl deyip, Ankara’da kendi aralarında sorun çözmeye kalkarsa sağlıkta skandal bitmez. AKP dışındaki milletvekillerini Ankara’daki görüşmelere davet etmeyen bu anlayış, sorun çözmede de yetersiz kalkıyor. Hal böyle olunca Gaziantep sağlık hizmetlerinde sorunlar artarak devam ediyor’’ dedi.
Gaziantep’te halkın sağlık alanındaki tüm şikayetlerine ilişkin konuları TBMM’de gündeme getirdiğini ifade eden Meriç, ‘’Güneş balçıkla sıvanmaya çalışılıyor. Gerçeklerle yüzleşmeden uzak olan AKP anlayışı birkaç atama ile bu sorunlarla ilgileniyorum imajı oluşturmaya çalışılıyor. Ancak sağlıktaki sorun o kadar derin ki, ancak gerçek bir ortak akıl ile çözülebilir. Bunun için AKP’nin bu kibir hastalığından vazgeçerek kentin tüm milletvekillerinin görüşlerine saygı göstermelidir’’ ifadelerini kullandı.
Gaziantep’te sağlıkta yaşanan sorunların çözümü için önce gerçeklerin tüm çıplaklığıyla masaya yatırılması gerektiğine vurgu yapan Meriç, ‘’Bu konuda yapılacak en doğru başlangıç geniş katılımlı bir sağlık çalıştayı yapmaktır. Aksi halde günübirlik tedbirler ile bu sorunlar asla ama asla çözülmez. Burada faturayı vatandaş ödüyor. Gaziantep’te dijital kuyrukların yanı sıra ilaca ulaşımda ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Sağlıktaki sorunu sadece birkaç hekim atayarak çözdüm diyenler, diğer gerçekleri sümen altı yapıyor’’ diye konuştu.
Nisan ayı dış ticaret rakamları Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin yaptığı basın açıklaması ile kamuoyuyla paylaşıldı. 9 günlük bayram tatilinin ihracat rakamlarına etki ettiği Nisan ayında Bölge ihracatı 825,6 milyon dolar, Gaziantep’in ihracatı ise 714,2 milyon dolar oldu. Bu sonuçlarla bölgenin ihracat üssü Gaziantep Nisan ayında en çok ihracat yapan 6. il oldu. Bölgenin ihracatında Orta Doğu Ülkeleri %41,6 pay ile ilk sırada yer alırken, AB Ülkeleri %16,3 pay ile ikinci ve Amerika Ülkeleri %13 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Bu dönemde toplam 191 ülkeye ihracat gerçekleştirilen bölgede ihracatta ilk 5 ülke şu şekilde oldu: Irak, ABD, Suriye, İngiltere ve Suudi Arabistan. Bölgedeki diğer illerin Nisan ayı ihracat performansı ise şöyle: Kahramanmaraş 82,3 milyon dolar, Mardin 64,6 milyon dolar, Malatya 24,4 milyon dolar, Şanlıurfa 22,9 milyon dolar, Diyarbakır 16 milyon dolar, Kilis 6,7 milyon dolar, Adıyaman 3,6 milyon dolar.
Nisan ayı ihracat rakamlarını değerlendiren GAİB Koordinatör Başkanı Fikret Kileci “Nisan ayında 40. yılımızı kutladık. 40 yıldır aralıksız şekilde hizmet ettiğimiz cennet vatanımıza nice 40 yıllarda hizmete devam edeceğiz. 20 Nisan 1984 tarihinde başlayan serüvenimiz bugün bünyesinde barındırdığı dört Birliği ve 12 Milyar dolara yaklaşan yıllık ihracat hacmiyle dev bir aileye dönüşmüştür. Nisan ayında verilen 9 günlük bayram tatili ihracat rakamlarımızdaki azalışın en temel sebebi olarak göze çarpıyor. Bununla birlikte küresel piyasalardaki talep daralması da son dönemde ihracatçılarımızı zorlamaktadır. Henüz 2022’deki zirve seviyelerimize ulaşmış durumda değiliz. Alternatif pazar ve müşteri arayışımızı sürdürüyoruz. Umuyorum gelecek dönemlerde küresel belirsizlik ve istikrarsızlıkların azaldığı ve uluslararası ticaretin rayına oturduğu günleri görebiliriz.” diye konuştu.
Açıklamalarının devamında Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerinin Nisan ayı faaliyetlerine değinen Kileci “İhracatçılarımız problem çözmek konusunda kabiliyetlidir. Nisan ayında ihracatçılarımızla gereken özveriyi ve çabayı göstererek faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Ticaret Bakanlığımız ve Birliğimiz iş birliğiyle 16-17-18-19 Nisan 2024 tarihlerinde Ticaret Bakanlığı İhracat Süreçleri ve Devlet Destekleri Eğitim Programı eğitimini düzenleyerek katılımcı üyelerimizin günümüz dış ticaretinin en önemli konularında deneyimli Bakanlık uzmanlarımızın sunumlarını izleme, bu konularda bilgilerini geliştirme ve uygulamada karşılaşılan sorunlara yanıt alma olanağı bulmasına vesile olduk. 40. yıl kutlamalarımız kapsamında Prof. Dr. Emre Alkin’i Birlik hizmet binamızda konuk ederek ekonomide güncel gelişmeler üzerine söyleşi gerçekleştirdik. Brüksel’de düzenlenen WCEF 2024 World Circular Economy Forumu’nda farklı ülkelerden temsilcilerin de katılımıyla Türk tekstil sektörüne sürdürülebilirlik anlamında büyük fayda sağlayacak çeşitli forum ve çalıştaylarda yer aldık. Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimizin Başkan Yardımcıları ile Yönetim Kurulu Üyeleri 23-26 Nisan 2024 tarihlerinde Frankurt’ta düzenlenen TECHTEXTIL fuarına Birliğimizi temsilen katılım sağladı. GATHİB heyetimiz fuarda stant açan Türk firmaları ziyaret ederek kendilerine başarı dilediler. Hububat Birliğimiz Singapur’da düzenlenen prestijli fuarlardan FHA Food and Beverage fuarına katılarak Asya pazarında Bölge ihracatçılarımızın payını artırmayı hedefliyor. Ticaret Bakanlığı desteği ile Batı Afrika’da yeni pazar arayışlarını sürdüren Halı İhracatçıları Birliğimiz, Moritanya ve Senegal’e yönelik Sektörel Ticaret Heyeti düzenledi. Kuru Meyve Birliğimizin Ur-Ge projesinde de ilk eğitimimizi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Görüleceği üzere Birliklerimiz sahada özveriyle çalışıyor. Önümüzdeki dönemde dış ticaret rakamlarımızı daha da yukarı taşımak için üzerimize düşeni yapacağız.” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.